ANNAN SAYGI İSTEDİ
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Hz. Muhammed'i tasvir eden karikatürlerin
yayımlanmasının yol açtığı tartışmadan kaygı duyduğunu söyledi. Annan, basın
özgürlüğünün dini inançlara saygı göstermesi gerektiğini belirtti. Annan,
“farklı inançlar ve geleneklerden olan insanlar arasındaki yanlış anlaşılmalar
ve düşmanlıklar, diyalog ve karşılıklı saygıyla aşılır” dedi.
Olayın gelişimi
Karikatür olayı, aslında bir kitap yazımı sırasında başladı. Danimarkalı yazar,
Kare Bluitgen, çocuklar için, Hz. Muhammed'in hayatını anlatan bir kitap
hazırlıyordu. Bunun içine çizgi-resimler koymak istemişti.
Bunu karikatüristlerin yapabileceğini düşünmüş ve bazılarına başvurmuştu.
Fakat, sonuç alamamıştı. Başvurduklarının hepsi bunu riskli bulmuştu. Çünkü
Müslümanlar, Hz. Muhammed'in resimlenmesini kabul edemezlerdi.
Bluitgen'in bu girişiminin sonucu, gazetelere yansıdı. Hollanda'da öldürülen
film yapımcısı Theo van Gogh'un akıbeti hatırlandı. "Karikatüristler de
korkuyor mu?" sorusu ortaya çıktı.
Danimarka'da muhafazakâr eğilimli Jyllands-Posten gazetesi, bunu bir düşünce
özgürlüğü konusu haline getirdi ve 12 karikatüriste Hz. Muhammed karikatürleri
hazırlattı. Bunları 30 Eylül 2005'te yayımladı.
Buna önce yerel tepkiler geldi. Danimarkalı Müslümanlar, gazeteyi protesto
etti. Karikatüristlerden üçü ölüm tehdidi aldıklarını bildirdiler.
Ekim ayında, tepkiler bazı İslâm ülkelerinin temsilcilerince dile getirildi.
19 Ekim'de Suudi Arabistan ve Pakistan Büyükelçilerinin öncülük ettiği,
Türkiye'nin de katıldığı bir 'protesto mektubu', Danimarka hükümetine verildi.
Mektupta, hükümetin bu yayınlar karşısında önlem alması isteniyordu. Başbakan
Rasmussen ise, buna karşı "Bizde basın özgürlüğü vardır. Ben hiçbir şey
yapamam" dedi.
İslam ülkeleri, girişimlerini diğer devletler nezdinde de sürdürdüler. Avrupa
Birliği ülkeleri ise değişik tutumlar takındılar. İngiltere'yle birlikte bir
kısım ülkeler, "Müslümanların duyarlılığına saygılı olunması" gerektiğini
belirttiler. Bir kısmı sessiz kalmayı tercih etti. Avrupa Birliği dışından da,
ABD, Müslümanları rahatsız edici tutumları kınadı.
O arada, İslâm ülkelerinde Danimarka mallarına karşı boykotlar başladı.
Bunlar giderek yaygınlaştı.
Geçen ay içinde ise, kimi Avrupa ülkelerinin bazı gazeteleri, karikatürleri
yayımlayan Danimarka gazetesiyle dayanışma içine girme gerekçesiyle, aynı
karikatürleri yayımladılar. Fransa, İsviçre, Macaristan, Polonya, Norveç ve
İspanya'da bu dayanışmaya giren gazeteler oldu.
Ve gelişmeler tırmana tırmana, bugünkü aşamaya geldi.
M. Metinsoy www.radikal.com.tr
Ankara karikatür krizi için devrede
'Medeniyetler İttifakı' girişiminin öncüleri olan Erdoğan ile İspanya Başbakanı Luis Rodriguez Zapatero, sükûnet çağrısı yaptı. |
Batı basınında Hz. Muhammed karikatürleri yayımlanmasıyla başlayan krizin çözümü için Ankara inisiyatif aldı. Erdoğan dünya liderlerine mektup yazacak
07/02/2006 www.radikal.com.tr
RADİKAL - ANKARA - Avrupa basınında Hz. Muhammed karikatürlerinin yayımının yarattığı öfke dinmezken, dün yaklaşık 7.5 saat süren bakanlar kurulu toplantısında da karikatür krizi ele alındı. Toplantı sonrası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan krizle ilgili olarak dünya liderlerine mektup yazacağını açıklarken, Türkiye, AB ve İslam Konferansı Örgütü'nü (İKÖ) bir araya getirecek yeni bir inisiyatif için harekete geçti.
'Sonuna dek takipçisiyiz'
Bakanlar Kurulu sonrası AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısına giderken soruları yanıtlayan Erdoğan, "Türkiye Başbakanı olarak AB liderlerine, diğer dünya liderlerine ve İslam dünyasındaki liderlere yazacağız. Üzerinde çalışmalar yapılıyor, İKÖ'nün de çalışmaları var. Biz troykanın da toplanmasını istiyoruz. Bu konuda da çalışmalar var, işin sonuna kadar takipçisiyiz" dedi. Medeniyetlerarası ittifakın geliştirilmesi yolunda adımlar atılan bir dönemde yaşanan karikatür olayının İslam dünyasında istenmeyen hareketlere neden olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Ancak kırma, yakma ve dökmeyi tasvip etmiyoruz. Edepsizce, ahlaksızca ve özgürlük tanımının yanlış yorumlanarak bir peygambere saldırıyı da kabul etmemiz mümkün değil. Bazıları Türkiye'de Hz. İsa'ya saygısızlık yapıldığını yazmış; ben böyle bir olayı ne gördüm ne de şahit oldum. Olsa biz tepki gösterirdik" diye konuştu. Erdoğan, bazı AB ülkelerinden gelen Türkiye'ye ve İslam ülkelerine gitmeyin yönündeki uyarıyı yanlış bulduğunu söyledi.
Türkiye, AB ve İKÖ'nün üçer ülkeden oluşan troyka yönetimleri, üç semavi dinin yüksek düzeyli temsilcileri ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ı buluşturmayı planlıyor. AB adına dönem başkanı Avusturya, Finlandiya ve Avrupa Komisyonu'nun, İKÖ adına ise Türkiye, Azerbaycan ve Yemen'in yer alacağı toplantı sonrası tarafları 'itidale' çağıran bir bildiri yayımlanması öngörülüyor. Toplantı yeri olarak ise 'krize kaynak ülkelere uzak ama uluslararası basının kolayca ulaşabileceği bir yerde' olması planlanıyor.
Gül: Haksız düşmeyelim
Dün Dışişleri'nde yapılan toplantıda da Bakan Abdullah Gül'ün "Ne olacaksa olsun deyip oturup bekleyemeyiz" dediği öğrenildi. Dışişleri Bakanı'nın tarafları ikna etmek için telefon diplomasisi de başlattığı kaydedildi. Gül, Lübnan ve Suriye'deki şiddet eylemlerini tasvip etmediklerini belirtirken, basın özgürlüğünün sınırlarına vurgu yaptı. Gül, "Basın hürriyeti demek, limitsiz, herkesin her şeyi yapması, yazması, çizmesi, hakaret etmesi, neticesi ne olursa olsun aklına geleni yapması anlamına gelmez şüphesiz ki" dedi. Gül şiddet olaylarını da, "Bütün Müslümanların haklıyken haksız duruma düşmemeleri gerekir. En önemli şey, haklıyken size sempati varken, birdenbire haksız duruma düşmemek gerekir" diye eleştirdi. Dışişleri Bakanı, "Hükümet olarak, ayrılıkçılık, ırkçılık, dinler arasında ayrım gibi tüm konulara karşı, uluslararası platformlarda, ikili görüşmelerde sürekli dikkat çekiyoruz" diye konuştu. Karikatürlerin ilk kez yayımlandığı Danimarka'yı 'Dikkatli olun, ileride kontrol edilemeyecek gelişmeler olabilir' diye uyardıklarını anlatan Gül, "Anti-İslam, ne yazık ki bazı ülkelerde anti-semitizmin yerini almaya başladı. Buna karşı dikkatli olmalıyız" dedi.
Bakanlar kurulu sonrası Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek de Türkiye'nin tek başına girişimlerinin yetmeyeceğini belirterek şöyle konuştu: "En başta uluslararası kuruluşların ve sivil toplum kuruluşlarının sorumluluk üstlenerek bu gerginliği ortadan kaldırması gerekmektedir. Dışişleri Bakanımız ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile benim de katılacağımız toplantıyı yapmaya çalışıyoruz. Türkiye olarak atmamız gereken bazı adımlar var. Bunların biraz daha detaylandırılması suretiyle Türkiye bugüne kadar sürdürdüğü çabalara yenilerini eklemek istiyor."
Erdoğan, mektubu gönderdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, karikatür tartışmalarıyla tırmanan
gerilimin sona erdirilmesi amacıyla BM, NATO, İKÖ üyesi ülkeler ile
Türkiye’nin büyükelçiliklerinin bulunduğu ülke liderlerine mektup gönderdi.
İslam dünyasını rahatsız eden karikatür tartışmaları ekseninde gelişen
bir dizi olay üzerine, küresel barış ve istikrarı tehdit eden tehlikeli mevcut
tırmanışı engellemek maksadıyla bu mektubu yazdığını ve kanaatlerini paylaşma
gereği duyduğunu kaydeden Erdoğan, mektupta şunları kaydetti:
"Bu müessif hadiseler, Doğu ile Batı, İslam dünyası ile Hıristiyan
dünyası arasında yakın zamanlarda hiç görülmeyen ve neredeyse kutuplaşmaya
varan bir gerginlik meydana getirmiştir.
Devlet ve siyaset adamlarının akıl ve sağduyuyla hareket etmeleri ve
kendilerinden beklenen ortak tavırla ön almalarının küresel barış ve ortak
değerlerimizin korunması açısından hayati önem taşıdığını düşünüyorum.
Öncelikle, son olayların altında yatan nedenleri anlamaya çalışmalıyız.
Müslümanlar, kural olarak, tüm peygamberlere gerekli saygıyı gösterirler.
Ayrıca, Hz. Muhammed’e karşı duydukları derin saygı ve İslami öğretilere olan
imanlarına karşın iyi niyetli eleştirilere tahammül gösterebilirler. Ancak,
Hz. Muhammed’in, açıkça eleştiri sınırlarını aşan bir hakarete maruz
bırakılmasını mazur görmeleri beklenemez.
Görülmektedir ki, kimi yayın kuruluşları, bu müessif olayları ifade
özgürlüğünün test edilmesi gibi algılamışlardır. İslam dünyasının özgürlük
anlayışını ve sabrını test etme niyetinin sergilendiğini de gözlemlemek
mümkündür. Hiçbir kültürün diğer kültürlerin hassasiyetlerine hakaret etme
hakkı yoktur. Uyum içinde birlikte varolmanın asgari ön şartı, farklı
medeniyetler ve geleneklerin karşılıklı olarak birbirlerinin kültürel
farklılıklarına saygı duymasıdır. Esasen, bu kültürel farklılıklar, çağdaş
demokratik tecrübemizin üzerine inşa edilmiş olduğu, paylaşılan değerlerle
mükemmel bir uyum halindedirler. Zira bu, farklılıkları düşmanlık ve nefret
kaynağı olarak istismara terk etmek yerine, korumayı ve bir zenginlik kaynağı
olarak kabul etmeyi esas alan modern çoğulculuk ilkesinin de icabıdır."
ÖZGÜRLÜKLERİN SINIRI
Şiddet ve çatışma kültürünü esas alan "Medeniyetler Çatışması" tezinin
yerine "Medeniyetlerarası İttifak" tezinin koyulmadığı sürece hep birlikte bir
felakete doğru sürüklenileceğini bugüne kadar her zeminde ifade ettiğini
hatırlatan Başbakan Erdoğan, mektubunu şöyle sürdürdü:
"Yaşanan son olaylar da ne yazık ki bizi haklı çıkarmıştır. İfade ve
basın özgürlüğü ile bunun mümkün olan her kanalla kullanılması, elbette
demokrasinin vazgeçilmez ilkelerinin başında gelir. Fakat bu ilke, ahlaki bir
sorumluluğun eşliğinde hayata geçirilmek durumundadır. Hiçbir özgürlük,
inançların, değerlerin ve kutsal imgelerin aşağılanması, hakarete tabi
tutulması istikametinde kullanılamaz. Bu gibi özü itibariyle hassas konular
üzerinde düşünmek zorundayız. Bununla birlikte, hayal kırıklığı içinde şiddete
başvuranlar ve şiddeti tahrik ve teşvik edenler, kendi davalarına zarar
vermekte ve haklılıklarını kaybetmektedirler. İslam barış dinidir ve İslam
ülkelerinde yaşayan herkesin canı, malı ve onurunun korunması çağrısını içerir.
İslamın ve Müslümanların savunulması, İslami öğretilere aykırı yöntemlerle
yapılamaz. Türkiye, zenginleştirilmiş diyalog, uzlaşma ve entegrasyona yönelik
tüm hakiki çabaları desteklemektedir. Attığımız adımların nihai amacı,
insanlığın ’Çokluk içinde birlik’te yaşama idealine özgün katkımızı
sağlamaktır.
Gerek Medeniyetler İttifakı girişiminde üstlendiğimiz rol, gerek Avrupa
Birliği’ne tam üye olma istikametinde attığımız kararlı adımlar, bu asil
gayenin gerçekleştirilmesi içindir." Medeniyetlerin, dünyayı kuşatan sorunlara
karşı ortak bir mücadele verecek kadar güçlü ortak değerler ve kurallar ile
ilkelere sahip olduğunu belirten Erdoğan, büyük çoğunluğun, diğerleriyle
kucaklaşmak ve söz konusu değerler etrafında buluşmak, böylece çatışma
teorilerini reddetmek arzusunda olduğuna da inandığını bildirdi.
Erdoğan, mektupta, "İslamofobianın Batı toplumlarında daha fazla kök
salmasına sebep olacak politikalardan özenle kaçınmak mecburiyetindeyiz. Bu
kritik noktada, sağduyu ile ve daha ileri bir sorumluluk duygusuyla hareket
etmemiz, azami önemi haizdir. Ortak tarihi tecrübelerimiz ve değerlerimiz bize
izlenmesi gereken yolu göstermektedir. Yalnızca ortak irade göstermekle
yetinmeyerek, mevcut gerilimi ortadan kaldırmak için elimizdeki mevcut tüm
yöntem ve mekanizmaları kullandığımızdan emin olmalıyız" ifadelerini de
kullandı.
10
Şubat 2006 / Cuma
www.milliyet.com.tr
Erdoğan'dan Dünya'ya "ortak tavır" çağrısı
Başbakan Erdoğan, İslam dünyasını rahatsız eden
karikatürlerin
yayınlanması ve sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili BM, İKÖ ve NATO
genel sekreterleri ile Türk büyükelçiliklerinin bulunduğu ülkelerin
başbakanlarına mektup gönderdi.
Erdoğan mektubunda, ''Devlet ve siyaset adamlarının akıl ve sağduyuyla hareket
etmeleri ve kendilerinden beklenen ortak tavırla ön almalarının küresel barış
ve ortak değerlerimizin korunması açısından hayati önem taşıdığını düşünüyorum''
dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, karikatür tartışmalarıyla
tırmanan gerilimin sona erdirilmesi amacıylaBM, NATO, İKÖ üyesi ülkeler ile
Türkiye'nin büyükelçiliklerinin bulunduğu ülke liderlerine mektup gönderdi.
İslam dünyasını rahatsız eden karikatür tartışmaları ekseninde gelişen bir
dizi olay üzerine, küresel barış ve istikrarı tehdit eden tehlikeli mevcut
tırmanışı engellemek maksadıyla bu mektubu yazdığını ve kanaatlerini paylaşma
gereği duyduğunu kaydeden Erdoğan, mektupta şunları kaydetti:
''Bu müessif hadiseler, Doğu ile Batı, İslam dünyası ile Hıristiyan dünyası
arasında yakın zamanlarda hiç görülmeyen ve neredeyse kutuplaşmaya varan bir
gerginlik meydana getirmiştir. Devlet ve siyaset adamlarının akıl ve
sağduyuyla hareket etmeleri ve kendilerinden beklenen ortak tavırla ön
almalarının küresel barış ve ortak değerlerimizin korunması açısından hayati
önem taşıdığını düşünüyorum. Öncelikle, son olayların altında yatan nedenleri
anlamaya çalışmalıyız. Müslümanlar, kural olarak, tüm peygamberlere gerekli
saygıyı gösterirler. Ayrıca, Hz. Muhammed'e karşı duydukları derin saygı ve
İslami öğretilere olan imanlarına karşın iyi niyetli eleştirilere tahammül
gösterebilirler. Ancak, Hz. Muhammed'in, açıkça eleştiri sınırlarını aşan bir
hakarete maruz bırakılmasını mazur görmeleri beklenemez.
Görülmektedir ki, kimi yayın kuruluşları, bu müessif olayları ifade
özgürlüğünün test edilmesi gibi algılamışlardır. İslam dünyasının özgürlük
anlayışını ve sabrını test etme niyetinin sergilendiğini de gözlemlemek
mümkündür. Hiçbir kültürün diğer kültürlerin hassasiyetlerine hakaret etme
hakkı yoktur. Uyum içinde birlikte varolmanın asgari ön şartı, farklı
medeniyetler ve geleneklerin karşılıklı olarak birbirlerinin kültürel
farklılıklarına saygı duymasıdır. Esasen, bu kültürel farklılıklar, çağdaş
demokratik tecrübemizin üzerine inşa edilmiş olduğu, paylaşılan değerlerle
mükemmel bir uyum halindedirler. Zira bu, farklılıkları düşmanlık ve nefret
kaynağı olarak istismara terk etmek yerine, korumayı ve bir zenginlik kaynağı
olarak kabul etmeyi esas alan modern çoğulculuk ilkesinin de icabıdır.''
ÖZGÜRLÜKLERİN SINIRI
Şiddet ve çatışma kültürünü esas alan ''Medeniyetler Çatışması'' tezinin
yerine ''Medeniyetlerarası İttifak'' tezinin koyulmadığı sürece hep birlikte
bir felakete doğru sürüklenileceğini bugüne kadar her zeminde ifade ettiğini
hatırlatan Başbakan Erdoğan, mektubunu şöyle sürdürdü:
''Yaşanan son olaylar da ne yazık ki bizi haklı çıkarmıştır. İfadeve basın
özgürlüğü ile bunun mümkün olan her kanalla kullanılması, elbette demokrasinin
vazgeçilmez ilkelerinin başında gelir. Fakat bu ilke, ahlaki bir sorumluluğun
eşliğinde hayata geçirilmek durumundadır. Hiçbir özgürlük, inançların,
değerlerin ve kutsal imgelerin aşağılanması, hakarete tabi tutulması
istikametinde kullanılamaz. Bu gibi özü itibariyle hassas konular üzerinde
düşünmek zorundayız. Bununla birlikte, hayal kırıklığı içinde şiddete
başvuranlar ve şiddeti tahrik ve teşvik edenler, kendi davalarına zarar
vermekte ve haklılıklarını kaybetmektedirler. İslam barış dinidir ve İslam
ülkelerinde yaşayan herkesin canı, malı ve onurunun korunması çağrısını içerir.
İslamın ve Müslümanların savunulması,
İslami öğretilere aykırı yöntemlerle yapılamaz. Türkiye, zenginleştirilmiş
diyalog, uzlaşma ve entegrasyona yönelik tüm hakiki çabaları desteklemektedir.
Attığımız adımların nihai amacı, insanlığın'Çokluk içinde birlik'te yaşama
idealine özgün katkımızı sağlamaktır. Gerek Medeniyetler İttifakı girişiminde
üstlendiğimiz rol, gerek Avrupa Birliği'ne tam üye olma istikametinde
attığımız kararlı adımlar, bu asil gayenin gerçekleştirilmesi içindir.''
Medeniyetlerin, dünyayı kuşatan sorunlara karşı ortak bir mücadeleverecek
kadar güçlü ortak değerler ve kurallar ile ilkelere sahip olduğunu belirten
Erdoğan, büyük çoğunluğun, diğerleriyle kucaklaşmak ve söz konusu değerler
etrafında buluşmak, böylece çatışma teorilerinireddetmek arzusunda olduğuna da
inandığını bildirdi.
Erdoğan, mektupta, ''İslamofobianın Batı toplumlarında daha fazla kök
salmasına sebep olacak politikalardan özenle kaçınmak mecburiyetindeyiz. Bu
kritik noktada, sağduyu ile ve daha ileri bir sorumluluk duygusuyla hareket
etmemiz, azami önemi haizdir. Ortak tarihi tecrübelerimiz ve değerlerimiz bize
izlenmesi gereken yolu göstermektedir. Yalnızca ortak irade göstermekle
yetinmeyerek, mevcut gerilimi ortadan kaldırmak için elimizdeki mevcut tüm
yöntem ve mekanizmaları kullandığımızdan emin olmalıyız'' ifadelerini de
kullandı.
10 Şubat 2006 Cuma www.sabah.com.tr
Erdoğan'dan dünya liderlerine sağduyu mektubu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, karikatür krizi ile ilgili yaşanan gelişmelerin ardından dünya liderlerine birer mektup gönderdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, karikatür tartışmalarıyla tırmanan gerilimin sona erdirilmesi amacıyla BM, NATO, İKÖ üyesi ülkeler ile Türkiye'nin büyükelçiliklerinin bulunduğu ülke liderlerine mektup gönderdi.
İslam dünyasını rahatsız eden karikatür tartışmaları ekseninde gelişen bir dizi olay üzerine, küresel barış ve istikrarı tehdit eden tehlikeli mevcut tırmanışı engellemek maksadıyla bu mektubu yazdığını ve kanaatlerini paylaşma gereği duyduğunu kaydeden Erdoğan, mektupta şunları kaydetti:
''Bu müessif hadiseler, Doğu ile Batı, İslam dünyası ile Hıristiyan dünyası arasında yakın zamanlarda hiç görülmeyen ve neredeyse kutuplaşmaya varan bir gerginlik meydana getirmiştir.
Devlet ve siyaset adamlarının akıl ve sağduyuyla hareket etmeleri ve kendilerinden beklenen ortak tavırla ön almalarının küresel barış ve ortak değerlerimizin korunması açısından hayati önem taşıdığını düşünüyorum. Öncelikle, son olayların altında yatan nedenleri anlamaya çalışmalıyız. Müslümanlar, kural olarak, tüm peygamberlere gerekli saygıyı gösterirler. Ayrıca, Hz. Muhammed'e karşı duydukları derin saygı ve İslami öğretilere olan imanlarına karşın iyi niyetli eleştirilere tahammül gösterebilirler. Ancak, Hz. Muhammed'in, açıkça eleştiri sınırlarını aşan bir hakarete maruz bırakılmasını mazur görmeleri beklenemez.
Görülmektedir ki, kimi yayın kuruluşları, bu müessif olayları ifade özgürlüğünün test edilmesi gibi algılamışlardır. İslam dünyasının özgürlük anlayışını ve sabrını test etme niyetinin sergilendiğini de gözlemlemek mümkündür. Hiçbir kültürün diğer kültürlerin hassasiyetlerine hakaret etme hakkı yoktur. Uyum içinde birlikte varolmanın asgari ön şartı, farklı medeniyetler ve geleneklerin karşılıklı olarak birbirlerinin kültürel farklılıklarına saygı duymasıdır. Esasen, bu kültürel farklılıklar, çağdaş demokratik tecrübemizin üzerine inşa edilmiş olduğu, paylaşılan değerlerle mükemmel bir uyum halindedirler. Zira bu, farklılıkları düşmanlık ve nefret kaynağı olarak istismara terk etmek yerine, korumayı ve bir zenginlik kaynağı olarak kabul etmeyi esas alan modern çoğulculuk ilkesinin de icabıdır.''
Zirveye engel Kopenhag
10/02/2006 (417 kişi okudu)
RADİKAL - ANKARA - Türkiye'nin karikatür krizine karşı düzenlemek
istediği 'AB-İKÖ toplantısı'nı başta Danimarka olmak üzere küçük AB
ülkelerinin engel olduğu ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre Türkiye'nin
toplantı çağrısının ardından başta Danimarka olmak üzere birliğin küçük
ülkeleri, AB Dönem Başkanı Avusturya'ya 'dayanışma' ruhunu anımsatarak İKÖ
troykası ile buluşmanın geri adım olacağı uyarısında bulundu. Avusturya da
Ankara'ya 'Birlik ülkeleri anlaşamadı' mesajı iletti. Viyana, iki troykanın
buluşması yerine Gül'ün gelecek ayki AB troykasına katılması fikrini ortaya
attı.
Erdoğan ve Gül
çalışacak
Gül, dün telefonda görüştüğü Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik ile de
ortak açıklama yayımladı. 'İfade özgürlüğünün temel hak olmasına rağmen dini
inançlara saygının' altının çizildiği açıklamada, yaşananların Batı ve İslam
âlemi arasındaki diyalog eksikliğini gösterdiği belirtildi. Aşırı unsurlara
karşı kutuplaşmanın önlenmesinin önemine dikkat çekilerek, BM Genel Sekreteri
Kofi Annan, İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ve AB Dış Politika
Temsilcisi Javier Solana'nın ortak açıklamasının küresel önemi vurgulandı.
Ayrıca Avusturya'nın, 'medeniyetler ittifakı' toplantısına evsahipliği yapmak
istediği belirtildi.
Başbakan Tayyip Erdoğan ise İspanya Başbakanı Luis Rodriguez Zapatero ile
ortak sükûnet çağrısının ardından dünya liderlerine göndereceği mektup
üzerinde çalışıyor. Mektup, çeşitli dillere çevrileceğinden gönderilmesi
gelecek haftayı bulacak. 14 Şubat'ta Alman meslektaşı Walter Steinmeir'i
ağırlayacak olan Gül de 8 Mart'ta AB Troykası, 11 Mart'ta AB'nin Batı Balkan
ülkeleri ile toplantılarında karikatür krizini gündeme getirecek.
Schaeuble'den Erdoğan'a
takdir
Bu arada Almanya'da pek çok siyasi, karikatür krizinde Türkiye'yi takdir etti.
İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Almanya'da Türklerin sorumlu tutumu
sayesinde Müslüman cemaatin ılımlı tepki gösterdiğini söyleyip, Erdoğan'a
mutedil davranılması çağrısı için teşekkür etti. Steinmeir de "Türkiye yapıcı
rol oynamaktadır" dedi.
Putin destek verdi
Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin de Danimarka'yı özür dilemeye çağırmasının
ardından, İspanya Başbakanı Zapatero'nun Erdoğan ile birlikte Medeniyetler
İttifakı projesine ve yayımladıkları sükûnet çağrısına destek verdi.
Türkiye: Karikatür yayınlanması
talihsizlik
ANKARA(ANKA)
Dışişleri Bakanlığı, Hz. Muhammed karikatürlerinin Danimarka’nın ardından
diğer Avrupa ülkelerinde de yayınlanmasını "talihsizlik" olarak nitelendirdi.
Dışişleri Sözcüsü Namık Tan, "Kültürlerarası diyaloğun öneminin arttığı bu dönemde farklı din, dil ve kültürden gelen tarafların daha uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemesini bekleriz" dedi.
Namık Tan, olağan haftalık basın toplantısında bir soru üzerine Hz.Muhammed karikatürlerinin Danimarka’nın ardından ve "epeyce bir süre geçtikten sonra" çeşitli Avrupa ülkelerinin gazetelerince yayınlanmasını bir "talihsizlik" olarak değerlendirdiklerini belirtti. Tan, "Kültürlerarası diyaloğun öneminin arttığı bu dönemde farklı din, dil ve kültürden gelen tarafların daha uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemesini bekleriz" diye konuştu.
Bu konuda basına da görev düştüğünü ifade eden Tan, basının konuya tahrik eden bir yaklaşımı ile ele almaması gerektiğini vurguladı.
2 Şubat, 2006 14:06:00 (TSİ)
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Hz.
Muhammed'in karikatürlerinin Avrupa basınına yansımasının talihsizlik olduğunu
söyledi.
Tan, haftalık basın toplantısında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sözcü Tan, ''Hz. Muhammed'e ilişkin karikatürlerin önce Danimarka, sonra
Norveç, ardından da diğer bazı Avrupa basın organlarında yer alması ve
özellikle aradan epeyce süre geçtikten sonra Almanya, Hollanda ve İtalya gibi
Avrupa ülkelerinin basınına yansımasını bir talihsizlik olarak
değerlendiriyoruz" ifadesini kullandı.
Tan, kültürlerarası diyalogun öneminin arttığı bu dönemde farklı din, dil ve
kültürden gelen tarafların daha uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemesini
beklediklerini söyledi.
Emniyet Sözcüsü, ''basınımızın ve uluslararası basının konuyu tahrik etmek
yerine, suhuletli bir yaklaşımla hareket etmesinin uygun olacağını
değerlendirmekteyiz'' dedi.
Olayın gelişimi
Danimarka'nın muhafazakar gazetesi Jyllands-Posten'in 30 eylülde yayımladığı
12 serilik Hz. Muhammed karikatürlerini 10 ocakta yayımlayan Norveç gazetesi
Magazinet'te yayımlanmıştı.
'İfade özgürlüğü' adı altında yayımlanan karikatürler, daha sonra Alman ‘Die
Welt’ gazetesinde, dün de France Soir gazetesinde yer aldı.
İslam dünyasından gelen tepkiler üzerine, karikatürü ilk yayımlayan Danimarka
Jyllands Posten gazetesi geri adım atarak, Müslüman dünyasından özür dilemiş,
Norveç gazetesi Magazinet de 'üzüntülerini' bildirmişti.
Karikatürlerin yayımlanması, İslam dünyasının tepkisini çekti ve birçok
Müslüman ülke, örgüt ve kurum, Danimarka ve Norveç ürünlerini boykot
çağrısında bulunuyor.
Tepkiler de gün geçtikçe artıyor. Gazze'de silahlı Filistinli gruplar, bir
bildiri yayımlayarak Fransa ve Danimarka'yı tehdit etti.
El Aksa Şehitleri Tugayları ile Halk Direniş Komitesi imzalı bildiride, Gazze
ve Batı Şeria'daki bütün Fransız, Danimarkalı ve Norveçlilerin hedef alınacağı
tehdidinde bulunuldu.
Norveç hükümeti de Filistinli silahlı grupların Danimarka, Norveç ve Fransa
vatandaşlarının hedef alınacağı tehdidinde bulunmasının ardından, Batı
Şeria'daki temsilciliğini halka kapatma kararı alındığını açıkladı.
Norveç Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Rune Bjaastad, Hz. Muhammed'in
karikatürlerinin Danimarka, Norveç ve Fransız gazetelerinde yayımlanmasının
ardından, Filistinli iki silahlı gruptan tehdit geldiğini hatırlatarak, bu
tehditleri ciddiye aldıklarını söyledi.
Avrupa basınında çıkan Hz. Muhammed karikatürlerini protesto eden Gazze'deki
bir grup da, Avrupa Birliği bürosu kuşatmasını sona erdirdi.
Bu arada, ürünleri boykot edilen İsveç-Danimarka sütlü mamuller şirketi Arla
Foods, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) yağ sıkıntısı olasılığını bildirdi.
Arap ve Müslüman ülkelerde tüketilen Danimarka ürünlerinin boykot çağrısının
ilk hedeflerinden biri olan şirketten yapılan açıklamada, BAE piyasasındaki
pay oranlarının yüzde 65-70 olduğu ve satış yapmazlarsa piyasada yeterince yağ
olmayacağını duyurdu.
Danimarka: "Boykot güçlenebilir"
Hz. Muhammed karikatürlerinin Avrupa basınında yayımlanmasının ardından
tepkiler büyürken Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller, Hz. Muhammed'in
karikatürlerinin başka gazetelerde de yayımlanmasının, hali hazırda Danimarka
ürünlerini boykot eden Arap ülkelerindeki boykotu daha da güçlendirebileceği
uyarısında bulundu.
Börsen gazetesinin haberine göre, Bakan, ''boykotun daha da yayılmasını
bekleyebiliriz. Hala tavırlarını belirlemeyen ülkeler var ve şimdi de Fransa,
Almanya ve Avusturya gibi ülkeler karikatürleri yayımladı. Bu olayları
alevlendirebilir'' ifadesini kullandı.
Bu arada, Finlandiyalı Müslümanların da Danimarka'dan gelen ürünleri protesto
etme kararı aldığı bildirildi.
NTV Şubat 2006 Perşembe
Karikatürü yayımladı, işinden oldu
PARİS - Danimarka’da bir gazetede Hz. Muhammed’in
karikatürlerinin basılmasıyla başlayan tartışma tırmanıyor. France Soir’in Mısır
asıllı sahibi Raymond Lakah, karikatürü ön sayfada yayımlayan yazı işleri müdürü
Jacques Lefranc’ın görevinden alınmasına karar verdi.
France Soir’da çalışan gazeteciler, Avrupa’da ifade özgürlüğünün bir sembolü
olarak karikatürleri basma hakları bulunduğunu savunurken, Lakah, Müslüman
toplumunun duyabileceği her tür mağduriyetten dolayı da üzgün olduğunu söyledi.
Din temsilcilerinden ortak tepki
Fansa Dşişleri Bakanlığı da karikatürü yayımlayan gazeteye sert tepki gösterdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada Fansa’nın bireylerin dini inançlarını
yaralayanları kınadığı belirtildi.
France Soir’ın dünkü sayıları Tunus’ta toplatılmış, Fas’ta da yasaklanmıştı.
Fransa’daki müslümanlar da gazeteyi dava etmeye hazırlanıyor.
Karikatür gerginliği büyüyor
Karikatürleri ilk olarak yayımlayan Danimarka gazetesi Jyllands-Posten’e destek
vermek için Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya ve İspanya’da 7 ayrı gazete bu
karikatürlere sayfalarında yer vermişti.
Bu arada El Kuds El Arabi gazetesine göre, El Kaide’ye bağlı Ebu Hafz El-Masri
örgütü, Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürlere karşılık olarak Danimarka’yı
kanlı saldırılarla tehdit etti.
ARLA FOODS, 125 ÇALIŞANINI İŞTEN ÇIKARIYOR
Danimarka basınında Hz. Muhammed karikatürlerinin yayımlanmasından sonra birçok
Arap ülkesinde boykot edilen Danimarka-İsveç sütlü mamuller şirketi Arla Foods
125 çalışanını işten çıkaracağını açıkladı.
Şirket sözcüsü Astrid Nilsen, satışlarının Arap ülkelerinde cumartesi gününden
itibaren tamamen durduğunu ve günde 1 milyon 340 bin avro kaybettiklerini, bu
nedenle Danimarka’nın Bislev bölgesindeki fabrikadan 125 kişinin işten
çıkarılacağını belirtti.
Nilsen, satışların başta Körfez ülkeleri olmak üzere Kuzey Afrika ülkelerinde de
durduğunu kaydetti.
Sözcü 800 kişinin çalıştığı Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’dakifabrika da
dahil olmak üzere Arap ülkelerindeki fabrikalarda, çalışanların işten
çıkarılmasının öngörülmediğini söyledi.
Arla Foods şirketi, Arap ve Müslüman ülkelerde tüketilen Danimarkaürünlerinin
boykot çağrısının ilk hedeflerinden biri olmuştu.
KRİZ NASIL GELİŞTİ?
Danimarka’nın Jyllands-Posten adlı gazetesi, 30 Eylül’de Hazreti Muhammed’i
terörist olarak gösteren 12 karikatür yayınladı. Üç hafta sonra Türkiye’nin eski
Kopenhag Büyükelçisi Fügen Ok’un öncülük ettiği 10 Müslüman ülke büyükelçisi,
Başbakan Anders Fogh Rasmussen’e imzalı protesto mektubu yollandı. Ancak
Rasmussen randevu talebini geri çevirdi. Jyllands-Posten gazetesi Müslüman
toplumdan özür dilerken, Rassmussen “ifade özgürlüğü var” dedi.
Diyanet-Sen’den karikatür
protestosu
Karikatürleri yayınlayan Jyllands-Posten gazetesi, karikatürlerin ifade
özgürlüğü çerçevesinde yayınlandığını ve İslam’a yönelik bir kampanya olmadığını
açıkladı. Avrupa Birliği de, boykotun sürmesi halinde adresin Dünya Ticaret
Örgütü olacağını duyurdu.
Ardından Norveç’in Magazinet gazetesi, tartışmalı karikatürleri yeniden
yayınladı. 26 Ocak’ta Suudi Arabistan’ın Danimarka’daki elçisini geri çağırması
ve Danimarka ürünlerini boykot etme kararıyla birlikte kriz büyüdü. Çeşitli
Ortadoğu ülkelerinde protestolar düzenlendi. Hamas ve Mısırlı Müslüman Kardeşler
de, dünya çağında Danimarka ürünlerine boykot çağrısı yaptı. Akabininde maskeli
El Fetih üyeleri, Gazze’deki AB bürosunu bastı.
YEMEN’DE GÖSTERİ
Yemen’in başkenti Sanaa’da binlerce kadın ve kız öğrenci, Avrupa gazetelerinde
Hazreti Muhammed’in karikatürlerinin yayınlanmasını protesto etti.
Alınlarına “Peygamber uğruna ölürüm” yazılı bantlar takan çok sayıda siyah
çarşaflı kadın ve kız öğrenci, bu ülkedeki BM temsilcisi Muhammed el Hon’a bir
mektup ileterek, bu karikatürlerin “medeniyetler çatışması”nı daha kötü hale
getireceği uyarısında bulundular.
NORVEÇ’TEN ÖZÜR
Öte yandan, Lübnan’ı ziyaret etmekte olan Norveç Dışişleri Bakan Yardımcısı
Raymond Johanssen, ülkesinde de bu karikatürlerin yayınlanması dolayısıyla
Lübnan Dışişleri Bakanı Fevzi Salluh’tan özür diledi.
Johanssen ile görüşmesinin ardından basına açıklama yapan Salluh, Norveç
Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın hükümeti adına özürlerini sunduğunu ve
kendisinden de böyle olayların tekrarlanmamasını istediklerini söyledi.
Johanssen ise karikatürlerin yayınlanmasıyla Müslümanlarca hissedilen hakarete
uğramışlık duygusunu anlayabildiğini, bunun pişmanlık verici ve üzücü bir olay
olduğunu ifade etti.
MOELLER GEZİSİNİ ERTELEDİ
Bu arada, karikatürlerin ilk kez yayınlandığı Danimarka ile Arap dünyası
arasındaki diplomatik kriz nedeniyle Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig
Moeller, Afrika ülkelerine yapacağı geziyi erteledi.
Danimarka Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Moeller’in pazartesi
başlayacak Liberya, Fildişi Sahili ve Mali’yi kapsayan gezisini ertelediği
belirtildi.
İKÖ, karikatür krizini BM’ye taşıyor
İslam Konferansı Örgütü (İKÖ), Hz. Muhammed’e (sas) hakaret içeren karikatürler konusunu Birleşmiş Milletler’e (BM) taşıyor.
İKÖ üyesi ülkelerin Cenevre’deki BM İnsan Hakları Komisyonu nezdindeki büyükelçileri, bugün toplantıya çağrıldı. Karikatürlerle ilgili gelişmeleri Zaman’a değerlendiren İKÖ Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu, “Konuyu BM’ye götüreceğiz.” dedi. “Dinlerarası diyalog” çalışmalarına destek veren Batılı din adamlarını bir kez daha konuyla ilgili görüşlerini açıklamaya çağıran İhsanoğlu, “İslam dünyası ile 40 yıldır dinlerarası diyalog çabaları içinde olan en yüksek seviyedekiler fikir beyan etmelidir. Peygamberlere karşı davranışta aklıselim ölçüsünde saygı gösterilmeyecekse o zaman dinlerarası diyalogdan söz edilemez.” dedi.
Karikatürleri ilk yayınlayan Danimarka gazetesinin özür dilemesi ve Başbakan Rasmussen’in yaptığı açıklamanın ardından, gelişmelerin müspet bir yola gireceğine kanaat getirildiğini aktaran İhsanoğlu, “Karikatürlerin başka gazetelerde yayınlanması çok üzücü. Hiçbir zaman fikir özgürlüğüne karşı gelmedim. Ancak özgürlüklerin kullanımının, uluslararası normlara ve ahlak anlayışına uygun olması gerekir.” dedi.
AGİT tepkili: Endişe verici bir gelişme
İslam dünyasında tepki çeken karikatürlerin Avrupa’ya yayılmasıyla derinleşen krize ilişkin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’ndan (AGİT) da uyarı geldi. AGİT Dönem Başkanının Müslümanlara Karşı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıkla Mücadele Özel Temsilcisi Büyükelçi Ömür Orhun, “Bu, İslam dünyası ile Batı arasındaki fay hattının giderek açıldığını gösteren fevkalade endişe verici bir gelişme.” dedi. Zaman’a konuşan Orhun, ifade özgürlüğünün, başkasının dini bakımdan önem verdiği hususlara saygısızlığı haklı kılamayacağını kaydetti. Süleyman Kurt, Ankara [00:00:00] 02.02.2006 Süleyman Kurt
ZAMAN2 Şubat, 2006 21:30:00 (TSİ)
Seda Serdar/Berlin/CNN TÜRK--
Danimarka’nın Jyllands-Posten gazetesinde yayımlanan
Hz. Muhammed karikatürüne tepkiler artıyor.
Gazze’de Avrupa Birliği Temsilciliği’nin kapatılmasını isteyen El-Aksa Şehitleri
Tugayı büroya baskın düzenlerken, Danimarka polisi Kuran yakma girişiminde
bulunabilecek gençlere karşı önlem alma hazırlıkları yapıyor.
Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Moeller, camilerdeki cuma hutbesinin Hz.
Muhammed'in karikatürlerinin yayımlanmasının yol açtığı krizin gidişatını
belirleyeceğini söyledi.
Moeller, Ritzau ajansına verdiği demeçte, ''birçok şey imamların vereceği cuma
hutbesinde ne olup biteceğine bağlı'' dedi.
Arap ülkeleri tepkili
17 Arap ülkesinin başbakanları Hz. Muhammed karikatürlerinin yayımlanmasından
sorumlu kişilerin cezalandırılması için talepte bulundu.
Arap Ligi tarafından yapılan açıklamada Danimarka gazetesindeki karikatürün hem
Müslümanlığı hem de peygamberi rencide ettiği belirtildi. Birçok Arap ülkesi
Danimarka’daki elçiliklerini kapatmak istediklerini açıkladı.
Danimarka’daki İslam İnanç Birliği ise, Jyllands-Posten gazetesinin özürünü
kabul etmedi ve özürü yetersiz buldu. Telefon ile yapılan bir bomba ihbarı
sonucunda ise, gazetenin Kopenhag ve ülkenin batısındaki büroları boşaltıldı.
Danimarka radyosu için Epinion araştırma enstitüsü tarafından yapılan ve 579
kişinin katıldığı anketin sonucuna göre, katılımcıların yüzde 79’u Başbakan
Anders Fogh Rasmussen’in Danimarka adına özür dilememesi gerektiğini düşünüyor.
Yüzde 3’ü kararsız kalırken, ankete cevap verenlerin yüzde 18’i özür
dilenmesinin gerekli olduğunu düşünüyor.
Gazetenin özür dileyip dilememesi gerektiği konusunda ise, katılımcıların yüzde
62’si özüre gerek olmadığını düşünüyor. Yüzde 31’i ise özür dilenmesi taraftarı.
Geriye kalan yüzde 7 ise, kararsız.
Bild: "Karikatür provokasyon"
Almanya’nın tiraji en yüksek olan gazetesi Bild ise karikatürün bir provokasyon
olduğunu yazdı.
Peter Scholl Latour, Bild gazetesindeki yazısında, İslam dininin putperestliği
önlemek amacı ile Hz. Muhammed’in resmedilmesini kesinlikle yasakladığını, Islam
dini ile yüzeysel şekilde ilgilenmiş herhangi birinin bu bilgiye sahip olacağını
yazdı.
Latour, Hz. Muhammed’in resmedilmesinin hele bir de vahşi bir terörist olarak
gösterilmesinin Müslümanları ciddi bir biçimde tahrik ettiğini yazdı.
Basın özgürlüğüne saygı
Alman siyasetçiler ise, konuya basın özgürlüğü çerçevesinde yaklaşıyorlar. Alman
Sosyal Demokrat Parti’nin medya politikaları sözcüsü Jörg Tauss, “böyle
yayınlardan dolayı dini duygular rencide edilmiş olabilir. Ancak ben düşünce ve
ifade özgürlüğünden yanayım“ dedi.
Tauss, Almanya’da din, devlet ve medya üçlüsünün birbirinden kesin çizgilerle
ayrılmış olduğuna dikkat çekti.
Yeşiller Partisi’nden Volker Beck de, "Müslümanlar da Hıristiyanlar ve Yahudiler
gibi mizah unsuru olmaya tahammül edilebilmeli" dedi.
AB'den İslam Konferansı Örgütü'ne telefon
AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, İslam
Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Prof. Ekmelettin İhsanoğlu'nu telefonla
arayarak, karikatür krizini yatıştırma konusunda yardım istedi.
İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamaya göre Solana,
İKÖ Genel Sekreteri'ni arayarak uzun bir telefon görüşmesi yaptı.
Yapılan görüşmede, Danimarka gazetesinde, ardından Fransız ve Alman
gazetelerinde yayımlanan Hz. Muhammed'in karikatürleriyle ilgili son gelişmeler
tartışıldı.
Görüşmede Solana, İhsanoğlu'na meydana gelen olumsuz gelişmeleri sona erdirmek
için her türlü yardımda bulunmaya hazır olduğunu açıkladı.
Solana, bu gelişmelerin Müslüman ülkelerle ilişkilerini olumsuz etkilememesi
için gerekenlerin yapılmasını söyledi.
İKÖ Genel Sekreteri İhsanoğlu ise Solano'nun bu konu hakkındaki yaklaşımını
olumlu karşıladığını açıklayarak, sorunun daha fazla büyümeden ve zarar vermeden
sona erdirilmesi için işbirliği yapacaklarını bildirdi.
İKÖ Genel Sekreteri İhsanoğlu'nun, Solana'yı örgütün merkezinin bulunduğu
Cidde'ye, karşılıklı görüşmeler için davet ettiği ve bu davetin kabul edildiği
açıklandı.
Fransız bakanla karikatür polemiği
02.02.06
www.milliyet.com.tr
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fransa Dışişleri Bakanı Philippe
Douste-Blazy ile görüşmesinde, "Hazreti Muhammed karikatürlerinin manevi
değerlerimize saldırı" olduğunu söylediği bildirildi.
Edinilen bilgilere göre, Erdoğan-Douste-Blazy görüşmesinde, aralarında
Fransa’nın da bulunduğu bazı Avrupa ülkelerinde yayınlanan Hazreti Muhammed
karikatürleri konusu gündeme geldi.
Başbakan Erdoğan’ın, konuyla ilgili olarak Fransız Bakana, "Hazreti
Muhammed karikatürleri manevi değerlerimize saldırıdır.
Basın özgürlüğünün sınırı olmalı. Medeniyetler ittifakının sağlanması için
çaba gösterdiğimiz bir zamanda bu tür yaklaşımlar çatışma kültürüne hizmet
etmektedir. Bunu kabul edilemez buluyorum" dediği öğrenildi.
LAİKLİĞİN ŞARTI
Douste - Blazy ise "Fransa basın özgürlüğünü daima savunur. Bunu
sorgulamıyoruz. Bunun, tolerans, hoşgörü, dinlere ve inançlara saygı
çerçevesinde yaşanması gerekir. Bu Fransa'daki laikliğin de şartıdır" diye
konuştu.
Fransız Dışişleri Bakanı, daha sonra CNNTÜRK'te Mehmet Ali Birand'ın
konuğu oldu ve karikatürle ilgili soruları "bu karikatürlere müdahale etmemiz
düşünülemez" dedi.
Karikatür krizi: Danimarka gazetesi geri adım attı...
Hazreti Muhammed’in karikatürlerini yayınlayan Danimarka gazetesi
Jyllands-Posten Gazetesi’nin yayın yönetmeni Carsten Juste, karikatürlerin
yayınlanması nedeniyle çıkan tartışmaların "ifade özgürlüğüne karşı olanların
kazanması anlamına geldiğini" ileri sürdü.
Juste, AP’ye yaptığı açıklamada, "karanlık diktatörlük kazandı" ifadesini
kullandı.
Bu arada, gazeteye karşı yapılan bomba ihbarının asılsız çıkmasının
ardından, gazeteyi boşaltan çalışanların 1 saat sonra işlerinin başına döndüğü
belirtildi.
Juste, Danimarka’da yayınlanan Berlingske Tidende gazetesine yaptığı
açıklamada ise, "Karikatürlerin, Danimarka mallarının boykotuna ve insanların
hayatının tehlikeye girmesine neden olacağını önceden görebilseydi,
karikatürleri yayınlamayacağını" söyledi.
Carsten Juste, Fransa ve Almanya gazetelerinin karikatürleri nereden
alarak yayınladıklarını bilmediğini de belirtti.
Yayınlanan karikatürleri çizen karikatürcülerin sözcüsü olarak hareket
eden Danimarka Gazeteciler Sendikası Başkanı Mogens Blicher Bjerregaard ise
Fransız ve Alman gazetelerinin kendilerinden izin istemediğini bildirdi.
Bjerregaard, karikatüristlerin Danimarka istihbarat servisi tarafından
korunduğunu ama sürekli polis koruması altında olmadıklarını söyledi.
Sendika başkanı, "normal yaşamlarına devam ediyorlar, ancak bazılarının
gerçekten de korktuğunu söyleyebilirim" dedi.
Karikatür krizi... France Soir'in yayın yönetmeni görevden alındı
Fransız gazetesi France Soir'ın Mısır kökenli Fransız sahibi işadamı
Raymond Lakah, Danimarka gazetesi Jyllands-Posten'in yayımladığı Hz. Muhammed
karikatürlerinin France Soir'da yeniden yayımlanmasının ardından yayın yönetmeni
Jacques Lefranc'ı görevden aldı.
Lakah, yaptığı yazılı açıklamada, ''Jacques Lefranc'ı, her bir bireyin
samimi inançlarına güçlü saygı duyduğunun bir ifadesi olarak yayın yönetmenliği
görevinden almaya karar verdiğini'' ifade etti.
Lakah, açıklamasında, Müslüman topluma ve bu yayından dolayı öfke ve
kızgınlık duyan herkese özürlerini sundu.
Fas'ta France Soir'ın satışı yasaklanırken, Tunus'ta ise gazetenin
karikatürlerin yayımlandığı 1 Şubat 2006 tarihli sayısı toplatıldı.
Fas İletişim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Hz. Muhammed'in
karikatürlerinin basın özgürlüğü bahanesiyle yayımlanmasına tepki olarak
gazetenin Fas topraklarına girişinin yasaklandığı belirtilirken, Tunus'un resmi
ajansı TAP'taki haberde, ülkedeki basın kanununun gereklerine uygun olarak
gazetenin karikatürlerin yayımlandığı sayısının toplatıldığını duyurdu.
Gazze'de ise silahlı Filistinli gruplar, bir bildiri yayımlayarak Fransa
ve Danimarka'yı tehdit etti. El Aksa Şehitleri Tugayları ''ortak komutası'' ile
Halk Direniş Komitesi imzalı bildiride, Gazze ve Batı Şeria'daki bütün Fransız,
Danimarkalı ve Norveçlilerin ''hedef alınacağı'' tehdidinde bulunuldu.
Bu arada, ürünleri boykot edilen İsveç-Danimarka sütlü mamuller şirketi
Arla Foods, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) yağ sıkıntısı olasılığını
bildirdi.
Arap ve Müslüman ülkelerde tüketilen Danimarka ürünlerinin boykot
çağrısının ilk hedeflerinden biri olan şirketten yapılan açıklamada, BAE
piyasasındaki pay oranlarının yüzde 65-70 olduğu ve satış yapmazlarsa piyasada
yeterince yağ olmayacağını duyurdu. Şirket, boykot yüzünden günde yaklaşık 1.3
milyon avro kaybettiğini ve bu olayı çok ciddiye aldıklarını açıkladı.
Danimarka'nın muhafazakar gazetesi Jyllands-Posten'in 30 Eylül'de ''ifade
özgürlüğü'' adına yayımladığı 12 serilik Hz. Muhammed karikatürlerine, Norveç
gazetesi Magazinet de 10 Ocak'ta yer vermiş, karikatürlerin yayımlanması, İslam
dünyasının tepkisini çekmiş ve birçok Müslüman ülke, örgüt ve kurum Danimarka ve
Norveç ürünlerini boykot çağrısında bulunmuştu. Bunun ardından karikatürleri
yayımlayan gazeteler üzüntülerini bildirmiş, Danimarka Başbakanı da şahsı adına
özür dilemişti.
Olay bununla kapanmazken, dün de Fransız ve Alman gazetelerinde aynı
karikatürlerin yayımlanması, Arap ve Müslüman ülkelerinde giderek daha çok tepki
duyulmasına yol açıyor.
Karikatür krizi
tırmanıyor
Danimarka ile Norveç'te basılan Hz. Muhammed karikatürleri Fransız ve Alman
basınında da yayımlandı. Gazeteler: Laiklikte dini dogmalar olmaz. Kutsal
değerlere küfretme hakkı vardır
RADIKAL
02.02.06
KOPENHAG/PARİS - Önce Danimarka, ardından Norveç basınının yayımladığı Hz.
Muhammed karikatürlerinin yarattığı kriz, Fransız ve Alman basınının da müdahil
olmasıyla tırmanıyor.
Fransa'da France Soir, Almanya'da Die Welt gazetesi, 'Laik toplumda dini
dogmalar yıkılmalıdır' savıyla karikatürleri yeniden yayımladı. 12 karikatürün
hepsini basan France Soir, 'ifade özgürlüğü', dört karikatür basan Die Welt, 'Demokratik
özgürlüklere kutsal değerlere küfretme hakkı dahildir' savunması yaptı.
'Söylenme Muhammed'
Son dönemde tiraj kaybı yaşayan France Soir, dün 'Evet, Tanrı'nın karikatürünü
çizme hakkımız var' manşeti atıp, kapaktan Hz. Muhammed, Hz. İsa, Hz. Musa ile
Buda'nın bulutlar üzerinde resmedildiği karikatürü de yayımladı. Karikatürde Hz.
İsa, Hz. Muhammed'e, "Söylenme Muhammed. Burada hepimizin karikatürü çizildi"
diyor. İç sayfalarında Hz. Muhammed karikatürlerini yayımlayan gazete, iki
sayfasını da konuya ayırdı. 'Hoşgörüsüzlük' başlıklı başyazıda, 'Bu dini
hoşgörüsüzlük, ne şaka ne de hiciv kaldırıyor' denilirken, 'Hz. Muhammed, Hz.
İsa, Buda ve tüm dini eğilimlerin karikatürize edilebileceği ve buna da laik bir
ülkede ifade özgürlüğü denileceği' yorumu yapıldı. İslam dininin, 'tamamlaması
gereken bir devrimi' olduğu iddia edilip, 'Bu 12 karikatür, önemsiz, rencide
edici ya da önemli görülebilir. Ancak Danimarka'da ifade özgürlüğünün
sınırlarının sınanması için yayımlanmaları, İslam dünyasında öfke yarattı.
Karikatürlerde, hiçbir ırkçı niyet ve hiçbir topluluğun aleyhinde ifade yok.
Buna tepki gösterenler, dogmalarının esiri. Bu, Kuran'ın Hz. Muhammed'in
resmedilmesini yasaklamasının ötesindedir. Asla konuşurken ve düşünürken özgür
olduğumuz için özür dilemeyeceğiz' denildi. Hükümet Sözcüsü Jean-Francois Cope
ise, "Fransa ifade özgürlüğü ve laikliğe bağlıdır. Ancak bu ilkeler, hoşgörü ve
her inanca saygı çerçevesinde uygulanmalı' açıklaması yaptı.
'Hicivden korunulmaz'
Die Welt ise Hz. Muhammed'in türbanının el bombası biçiminde, yüzünü yeşil ay-yıldız
içinde resmedildiği karikatürleri yayımlayıp 'zararsız' olduğunu savundu: 'Demokrasi,
ifade özgürlüğünün kurumsallaşmış şeklidir. Batı'da hicivden korunma hakkı
yoktur. Kutsal değerlere küfretme hakkı vardır'. Sınır Tanımayan Gazeteciler
Örgütü de, Arap içişleri bakanlarının karikatüristlerin cezalandırılması
yönündeki talebini kınayan bir bildiri yayımladı.
Bomba ihbarı korkuttu
Karikatürleri ilk kez eylülde yayımlayıp, önceki gün özür dileyen Danimarka'nın
Jyllands-Posten gazetesi önceki akşam asılsız bomba ihbarıyla korkutuldu. Yayın
yönetmeni Carsten Juste, özgürlük karşıtlarının kazandığını söyleyerek, "Gelecekte
kimsenin Hz. Muhammed karikatürü çizebileceğini sanmıyorum. Çok büyük utançla
onların kazandığını söylemek zorundayım" dedi.
İslamcı gruplar, gazetenin web sitesinin bloke edilmesi kampanyası yürütürken
İslam âlemindeki protestolar sürüyor. Danimarka ve Norveç'e karşı ilk kez
misilleme çağrısında bulunan Irak'taki 'Mücahid Ordusu', 'Militanlarımızdan tüm
hedefleri vurmalarını istiyoruz' dedi. Danimarka'nın Şam Büyükelçiliği, asılsız
bomba ihbarı üzerine boşaltıldı. Çeçen komutan Şamil Basayev, karikatürleri
kınadı. Ankara'da ise Diyanet-Sen ve Saadet Partili gençler Danimarka elçiliğine
siyah çelenk bıraktı. (Dış Haberler)
Karikatür krizi büyüyor
Danimarka'da bir gazetenin Hz. Muhammed
karikatürleri yayımlamasıyla başlayan kriz büyüyor.
AFGANİSTAN VE ENDONEZYA'DAN KINAMA
Afganistan ve Endonezya, Avrupa basınında Hz. Muhammed karikatürlerinin
yayımlanmasını kınadı.
Afganistan Dışişleri Bakanı Abdullah Abdullah, Kabil'de düzenlediği basın
toplantısında bir soru üzerine, ''bir İslam ülkesi olarak bunu şiddetle
kınadıklarını'' söyledi.
Bu karikatürleri yayımlamanın yüz milyonlarca kişinin duygularını incittiğini
kaydeden Abdullah, uygarlıkların diyaloga
ihtiyacı bulunduğunu, tüm taraflardan gelen aşırılıkların anlaşmazlıkları
kışkırtacağını ifade etti.
Endonezya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yuri Thamrin de Cakarta'da yaptığı
açıklamada karikatürleri eleştirdi. Thamrin, ''Endonezya da ifade özgürlüğünü
destekleyen bir ülke. Ancak bu tip özgürlükler, bir dine hakaret etme vesilesi
olarak kullanılmamalı'' dedi.
''TERÖRİSTLER, SKANDALDAN YARARLANABİLİR''
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, bir Danimarka gazetesinde
yayımlanmasının ardından İslam dünyasında tepki çeken ve başka Avrupa
gazetelerinde de yayımlanan Hz. Muhammed karikatürlerinin yarattığı skandaldan
''aşırı güçlerle teröristlerin yararlanabileceği'' uyarısında bulundu.
Mübarek, resmi Mena ajansına yaptığı açıklamada, ''Bu kampanyanın (karikatürlerin
yayımlanması) devamının tehlikeli sonuçları olabilir ve bu, Müslüman dünyasıyla
Avrupa'daki Müslüman toplumlarının bazı duygularını alevlendirebilir'' ifadesini
kullandı.
Mübarek, ''Bu kampanyanın kötü bir biçimde idare edilmesi, aşırı güçlere ve
teröristlere daha fazla bahane verecektir. Saygı duyduğumuz ve garanti altına
aldığımız basın ve ifade özgürlüğünün, dinlere ve inançlara zarar vermek için
bahane olmaması gerekir'' dedi.
Karikatürlerin Eylül 2005'te bir Danimarka gazetesinde yayımlanmasından bu yana,
İslam aleminde gösteriler, protestolar, boykot çağrıları birbirini izledi, hatta
ölüm tehditleri bile yapıldı.
Avrupa'da başka gazetelerin, Danimarkalı meslektaşlarıyla ''dayanışma içinde
olduklarını'' sergilemek için karikatürleri bu hafta yeniden yayımlamasıyla da
olaylar iyice alevlendi.
Bu çerçevede, Irak'ın güneyindeki kutsal Necef kentindeki Şii kalabalığının, Hz.
Ali türbesine giden yolda kaldırım taşına çizdikleri Danimarka bayrağını
çiğnediği bildirildi.
Şii göstericilerden biri, ''bu eylemin, Hz. Muhammed'in saygınlığına halel
getiren saldırıya karşı öfkelerini dile getirmeye yönelik olduğunu'' söyledi.
Bir başkası da ''daha çok çiğnenmesi için daha çok Danimarka bayrağını yerlere
çizeceklerini'' belirtti. Danimarka bayrağının Necef'in birçok bölgesinde
yerlere çizildiği de belirtiliyor.
GAZZE'DE AB BÜROSUNA BASKIN
Gazze'de bir grup silahlı Filistinli eylemci Avrupa Birliği bürosunu
kuşatarak, Avrupa basınında yer alan Hz. Muhammed karikatürlerini protesto
etiler.
Görgü tanıklarına göre, İslami Cihad ve El Fetih örgütlerinden silahlı kişiler,
binanın dış duvarlarına tırmanarak havaya ateş açtılar.
Silahlı eylemciler, Hz. Muhammed karikatürleri nedeniyle Norveç, Danimarka ve
Fransız hükümetlerinin 48 saat içinde özür dilemesini istediler. Silahlı grubun
sözcüsü, ''özür dileninceye kadar burasının kapalı olduğunu'' söyledi.
Eylemciler, ayrıca Filistinlilere Norveç, Danimarka ve Fransız mallarını boykot
etmeleri çağrısı yaptı.
LÜBNAN
Lübnan'daki Hizbullah örgütünün lideri Hasan Nasrullah, bazı Avrupa
ülkelerinde yayımlanan Hz. Muhammed karikatürlerini değerlendirirken, ''Salman
Rüşdi hakkında çıkarılan ölüm fetvası uygulansaydı, bu tür hakarete cesaret
edemezlerdi'' dedi.
Lübnan medyasındaki habere göre, Nasrullah ''Bir Müslüman evladı çıkıp imam
Humeyni'nin fetvasını uygulamış olaydı, Danimarka, Norveç ve Fransa'da Hz.
peygambere dil uzatma cesaretini gösteremeyeceklerdi'' diye konuştu.
''Danimarka yetkililerinin ifade özgürlüğünü öne sürerek özür dilemeye
yanaşmamasının mantığını anlamıyoruz'' diyen Nasrullah, ''Bilsinler ki
dinlerinin ve peygamberlerinin itibar ve izzet-i nefsini korumaya hazır
milyonlarca Müslüman var...'' dedi.
İran yönetimi, dini liderleri Humeyni'nin, ''Şeytan Ayetleri'' adlı kitabı
yüzünden Rüşdi hakkında 1989'da çıkardığı idam fermanının uygulanmayacağını
1998'de açıklamıştı. Rüşdi, fetva yüzünden yıllardır saklanıyor.
FRANCE SOİR'İN YAYIN YÖNETMENİ GÖREVİNDEN ALINDI
Öte yandan Fransız gazetesi France Soir'ın Mısır kökenli Fransız sahibi
işadamı Raymond Lakah, Danimarka gazetesi Jyllands-Posten'in yayımladığı Hz.
Muhammed karikatürlerinin France Soir'da yeniden yayımlanmasının ardından yayın
yönetmeni Jacques Lefranc'ı görevden aldı.
Lakah, yaptığı yazılı açıklamada, ''Jacques Lefranc'ı, her bir bireyin samimi
inançlarına güçlü saygı duyduğunun bir ifadesi olarak yayın yönetmenliği
görevinden almaya karar verdiğini'' ifade etti.
Lakah, açıklamasında, Müslüman topluma ve bu yayından dolayı öfke ve kızgınlık
duyan herkese özürlerini sundu.
Fas'ta France Soir'ın satışı yasaklanırken, Tunus'ta ise gazetenin
karikatürlerin yayımlandığı 1 Şubat 2006 tarihli sayısı toplatıldı.
Fas İletişim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Hz. Muhammed'in karikatürlerinin
basın özgürlüğü bahanesiyle yayımlanmasına tepki olarak gazetenin Fas
topraklarına girişinin yasaklandığı belirtilirken, Tunus'un resmi ajansı
TAP'taki haberde, ülkedeki basın kanununun gereklerine uygun olarak gazetenin
karikatürlerin yayımlandığı sayısının toplatıldığını duyurdu.
Gazze'de ise silahlı Filistinli gruplar, bir bildiri yayımlayarak Fransa ve
Danimarka'yı tehdit etti. El Aksa Şehitleri Tugayları ''ortak komutası'' ile
Halk Direniş Komitesi imzalı bildiride, Gazze ve Batı Şeria'daki bütün Fransız,
Danimarkalı ve Norveçlilerin ''hedef alınacağı'' tehdidinde bulunuldu.
Bu arada, ürünleri boykot edilen İsveç-Danimarka sütlü mamuller şirketi Arla
Foods, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) yağ sıkıntısı olasılığını bildirdi.
Arap ve Müslüman ülkelerde tüketilen Danimarka ürünlerinin boykot çağrısının ilk
hedeflerinden biri olan şirketten yapılan açıklamada, BAE piyasasındaki pay
oranlarının yüzde 65-70 olduğu ve satış yapmazlarsa piyasada yeterince yağ
olmayacağını duyurdu. Şirket, boykot yüzünden günde yaklaşık 1.3 milyon avro
kaybettiğini ve bu olayı çok ciddiye aldıklarını açıkladı.
Danimarka'nın muhafazakar gazetesi Jyllands-Posten'in 30 Eylül'de ''ifade
özgürlüğü'' adına yayımladığı 12 serilik Hz. Muhammed karikatürlerine, Norveç
gazetesi Magazinet de 10 Ocak'ta yer vermiş, karikatürlerin yayımlanması, İslam
dünyasının tepkisini çekmiş ve birçok Müslüman ülke, örgüt ve kurum Danimarka ve
Norveç ürünlerini boykot çağrısında bulunmuştu. Bunun ardından karikatürleri
yayımlayan gazeteler üzüntülerini bildirmiş, Danimarka Başbakanı da şahsı adına
özür dilemişti.
"BOYKOT DAHA DA GÜÇLENDİRİLEBİLİR"
Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller, Hz. Muhammed'in karikatürlerinin
başka gazetelerde de yayımlanmasının, hali hazırda Danimarka ürünlerini boykot
eden Arap ülkelerindeki boykotu daha da güçlendirebileceğini belirtti.
Börsen gazetesinin haberine göre, Bakan, ''Boykotun daha da yayılmasını
bekleyebiliriz. Hala tavırlarını belirlemeyen ülkeler var ve şimdi de Fransa,
Almanya ve Avusturya gibi ülkeler karikatürleri yayımladı. Bu olayları
alevlendirebilir'' ifadesini kullandı.
Karikatürlerin yayımlanmasını protesto ederek Danimarka ürünlerini boykot kararı
alan Körfez ülkelerinde Danimarka bayrakları yakılmıştı. Börsen gazetesine göre,
Dışişleri Bakanlığı, özellikle Cezayir ve Fas'taki boykottan çekiniyor, çünkü bu
ülkeler yaklaşık 134 milyon avroluk Danimarka ürünü satın alıyor.
FİNLANDİYALI MÜSLÜMANLAR
Finlandiyalı Müslümanların da Danimarka'dan gelen ürünleri protesto etme
kararı aldığı bildirildi.
Finlandiya İslam Topluluğu İmamı Hodr Şehab, Müslümanların boykota genelde
uyduğunu, ancak daha fazlası için çabaların yetersiz kaldığını söyledi. Şehab,
verdiği vaazlarda kendisinin de boykot çağrısı yaptığını kaydetti ve ''Bu
insanlar peygamberimize, dinimize hakaret etti'' ifadesini kullandı.
Finlandiya'daki Müslüman toplum, resmi rakamlara göre 20 bin, Şehab'a göre ise
35 bin kişiden oluşuyor.
NORVEÇ, BATI ŞERİA'DAKİ TEMSİLCİLİĞİNİ HALKA KAPATTI
Norveç hükümeti, Filistinli silahlı grupların Danimarka, Norveç ve Fransa
vatandaşlarının hedef alınacağı tehdidinde bulunmasının ardından, Batı
Şeria'daki temsilciliğini halka kapatma kararı alındığını açıkladı.
(AA)
http://www.sabah.com.tr/dun93.html 02.02.06
2 Şubat, 2006 10:44:00 (TSİ)
Sabetay Varol/CNN TÜRK/Paris--
Danimarka, Norveç ve Almanya'nın ardından, İslam
dünyasında büyük tepkiye yol açan Hazreti Muhammed karikatürlerini yayımlayan
France Soir gazetesinin genel yayın yönetmeni işten çıkarıldı.
Fransa'da yayımlanan gazetenin patronu Raymond Lakah, bir bildiri ile Başkan ve
Genel Yayın Yönetmeni Jacques Lafranc’ın görevine son verildiğini duyurdu.
Mısır kökenli Fransız işadamı Lakah, bu kararı tüm inanç ve samimi kanaatlere
olan saygısını kanıtlamak üzere aldığını söyledi.
Lakah, ayrıca Müslüman toplumundan ve bu 12 karikatürün yayımlanması sonucu
rencide olan herkesten özür diledi.
İflasın eşiğindeki gazete
Dosyası iflas masasında olan ve satılmayı bekleyen 45 bin tirajlı France Soir
gazetesinin yeni sahibi önümüzdeki günlerde belli olacak.
Sendika temsilcileri, işten çıkarılma olayının ardında başka bir ticari olayın
yattığını iddia ediyor.
İşine son verilen Jacques Lefranc’in yerine atanan Eric Faufeau’nun, France
Soir’ı satın almak üzere teklifte bulunan beş isimden biri olduğu kaydedildi.
Bu arada, Fas hükümeti France Soir gazetesinin satışını yasakladı. Fas İletişim
Bakanlığı, "basın özgürlüğü bahanesiyle efendimiz Muhammed’in karikatürlerinin
yayınlanması yüzünden bu gazetenin Fas sınırlarına girmesi yasaklanmıştır"
açıklamasını yaptı.
Danimarka eleştirilerin odağında
Danimarka'nın muhafazakar gazetesi Jyllands-Posten'in 30 eylülde yayımladığı
12 serilik Hz. Muhammed karikatürlerini 10 ocakta yayımlayan Norveç gazetesi
Magazinet'te de yayımlanmıştı.
'İfade özgürlüğü' adı altında yayımlanan karikatürler, daha sonra Alman ‘Die
Welt’ gazetesinde, dün de France Soir gazetesinde yer aldı.
İslam dünyasından gelen tepkiler üzerine, karikatürü ilk yayımlayan Danimarka
Jyllands Posten gazetesi geri adım atarak, Müslüman dünyasından özür dilemiş,
Norveç gazetesi Magazinet de 'üzüntülerini' bildirmişti.
Karikatürlerin yayımlanmasından bu yana İslam aleminde gösteriler, protestolar,
boykot çağrıları birbirini izledi, hatta ölüm tehditleri bile yapıldı.
Avrupa'da başka gazetelerin, Danimarkalı meslektaşlarıyla 'dayanışma içinde
olduklarını' sergilemek için karikatürleri bu hafta yeniden yayımlamasıyla da
olaylar iyice alevlendi.
Son gelişmeler
1 Şubat, 2006 11:45:00 (TSİ)
Danimarka basınında yer alan ve İslam dünyasının
büyük tepkisine neden olan Hz. Muhammed'in tasvir edildiği karikatürler, Fransız
gazetesi France Soir'da da yayımlandı.
Danimarka'nın Jyllands-Posten gazetesinin yayımladığı karikatürlere bugünkü
sayısında yer veren France Soir gazetesindeki açıklamada, karikatürlerin
provokasyon amacıyla yayımlanmadığı belirtildi.
Açıklamada, ''bu 12 karikatür, önemsiz, rencide edici ya da önemli bir anlama
sahip olarak görülebilir, ancak Danimarka'da ifade özgürlüğünün sınırlarının
test edilmesi amacıyla yayımlanmaları, İslam dünyasında öfkeye yol açmıştır''
denildi.
Karikatürlerde, hiçbir ırkçı niyetin ve hiçbir topluluğun aleyhinde ifadenin
bulunmadığı savunulan açıklamada, ''hayır, asla konuşurken ve düşünürken özgür
olduğumuz için özür dilemeyeceğiz'' ifadesi de yer aldı.
Karikatürü yayımlayan Jyllands Posten gazetesi dün geri adım atarak, Müslüman
dünyasından özür diledi. Aynı karikatürleri yayımlayan Norveç gazetesi Magazinet
de 'üzüntülerini' bildirdi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı da, Hz Muhammet'in tasvir edildiği karikatürlerin bir
Fransız gazetesinde yayımlanmasının, bu gazetenin ‘sorumluluğu dahilinde’
olduğunu açıkladı.
Alman ‘Die Welt’ gazetesi de yayımladı
Danimarka'daki ‘Jyllands-Posten’ adlı günlük gazetede yayımlanan Hz. Muhammed'in
karikatürleri, Alman ‘Die Welt’ gazetesinde de yayımlandı.
‘Muhammed karikatüründen dolayı büyük kriz’ başlığıyla verilen haberde, Hz.
Muhammed'in yüzünü yeşil renkte ay-yıldız içinde gösteren karikatür büyük bir
şekilde yer aldı.
Tepkilere neden olan Hz. Muhammed'in karikatürlerinden toplam dört tanesinin yer
aldığı haberde, krizin aşılması için çözüm yolları arandığı, Danimarka'da
yaşayan Müslümanların, barışma işareti olarak hükümetten bir cami inşa etmesini
istedikleri belirtildi.
İslam dünyasından tepki yağdı
Karikatürlerin yayımlanması, İslam dünyasının tepkisini çekti ve birçok Müslüman
ülke, örgüt ve kurum, Danimarka ve Norveç ürünlerini boykot çağrısında bulundu.
Bu iki ülkeyi protesto ve boykot çağrıları yapılırken, Sudan hükümeti de
Danimarka Savunma Bakanı Sören Gade'nin ziyaret talebini geri çevirdi.
Dışişleri Bakanlığı da bütün Sudanlı şirket ve kurumlara, Danimarka ürünlerinin
ithaline son vermeye çağırdı.
Filistinli İslami Cihad örgütü üyesi yaklaşık 5 bin kişi, Danimarka hükümetinin
de özür dilemesi için Gazze'de gösteri düzenledi.
Örgüt, her Müslümanın kalbini öfke ve kızgınlıkla yakan bu karikatürlerden ötürü
Danimarka hükümetine, her Müslümana açık ve doğrudan bir özür yayımlaması
çağrısında bulunduklarını söyledi.
Gösteride, ABD Başkanı George Bush ile Danimarkalı liderlerin resimleri ile
yakılmak üzere Danimarka bayrakları taşındı.
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de, Danimarka'nın Bağdat Büyükelçisi
Kristian Oldenberg'i bakanlığa çağırdı.
Bakanlık, Oldenberg'in Danimarka basınında Hz. Muhammed'in karikatürlerinin
yayımlanmasından sonra Irak hükümetinin kınamasını iletmek üzere çağrıldığını
açıkladı.
Suriye büyükelçisini bilgi için çağırdı
Suriye, Hz Muhammed'in karikatürlerinin yayımlanmasından sonra ‘Danimarka
hükümetinin aldığı tedbirler’ hakkında bilgi edinmek amacıyla büyükelçisini
Şam'a çağırdı.
Suriye Dışişleri Bakanlığı, Danimarka'daki büyükelçiyi, ''danışmalarda bulunmak
ve Danimarka hükümetinin bazı gazetelerin Hz Muhammed'le ilgili tutumu
karşısında aldığı tedbirleri öğrenmek için'' çağırdığını açıkladı.
31 Ocak, 2006 10:25:00 (TSİ)
İslam dünyasında Hz. Muhammed karikatürlerine tepki
büyürken, karikatürü yayımlayan Jyllands Posten gazetesi geri adım atarak, özür
diledi. Aynı karikatürleri yayımlayan Norveç gazetesi Magazinet de 'üzüntülerini
bildirdi'.
Gazetenin genel yayın yönetmeni Carsten Juste, karikatürlerin Danimarka
yasasının ihlali olmadığını, ancak şüphesiz birçok Müslümanı rahatsız ettiğini
ve bu nedenle bütün Müslümanlardan özür dilediklerini belirtti.
Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen de karikatürlerin yayımlanmasını
şahsen kınadığını söyledi.
Başbakan Rasmussen, daha önce gazetenin adına özür dileyemeyeceğini söylemiş,
ancak ''ben hiçbir zaman Hz. Muhammed, Hz. İsa ya da diğer dini şahsiyetleri,
başkalarının onurunu kıracak şekilde tasvir etmezdim'' demişti.
Danimarka İslam İnancı Cemiyeti de, Danimarka gazetesinin özrünü kabul ettiğini
açıkladı. Cemiyet, Jyllands-Posten gazetesi ve Danimarka Başbakanı Anders Fogh
Rasmussen'e özürlerinden dolayı açıkça teşekkür edeceğini söyledi.
Norveç gazetesi de 'üzüntülerini bildirdi'
Danimarka'nın muhafazakar gazetesi Jyllands-Posten'in 30 eylülde yayımladığı
12 serilik Hz. Muhammed karikatürlerini 10 ocakta yayımlayan Norveç gazetesi
Magazinet de üzüntülerini bildirdi, ancak Müslüman ülkelerin istediği gibi özür
dilemedi.
Magazinet gazetesinin genel yayın yönetmeni Vebjoern Selbekk, internetteki
sitesindeki köşesinden yaptığı açıklamada, ''Karikatürler Müslümanların onurunu
kırdıysa üzgünüz'' ifadesini kullandı.
Küçük tirajlı gazetenin yetkilisi Selbekk, Hz. Muhammed'in 12 karikatürünün
yayımlanmasının 'provoke etme amacını taşımadığını' ve 'ifade özgürlüğü adına
haklı görülebileceğini' savundu.
İslam dünyasından tepkiler
Karikatürlerin yayımlanması, İslam dünyasının tepkisini çekti ve birçok Müslüman
ülke, örgüt ve kurum, Danimarka ve Norveç ürünlerini boykot çağrısında bulundu.
Bu iki ülkeyi protesto ve boykot çağrıları yapılırken, Sudan hükümeti de
Danimarka Savunma Bakanı Sören Gade'nin ziyaret talebini geri çevirdi.
Dışişleri Bakanlığı da bütün Sudanlı şirket ve kurumlara, Danimarka ürünlerinin
ithaline son vermeye çağırdı.
Filistinli İslami Cihad örgütü üyesi yaklaşık 5 bin kişi, Danimarka hükümetinin
de özür dilemesi için Gazze'de gösteri düzenledi.
Örgüt, her Müslümanın kalbini öfke ve kızgınlıkla yakan bu karikatürlerden ötürü
Danimarka hükümetine, her Müslümana açık ve doğrudan bir özür yayımlaması
çağrısında bulunduklarını söyledi.
Gösteride, ABD Başkanı George Bush ile Danimarkalı liderlerin resimleri ile
yakılmak üzere Danimarka bayrakları taşındı.
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de, Danimarka'nın Bağdat Büyükelçisi
Kristian Oldenberg'i bakanlığa çağırdı.
Bakanlık, Oldenberg'in Danimarka basınında Hz. Muhammed'in karikatürlerinin
yayımlanmasından sonra Irak hükümetinin kınamasını iletmek üzere çağrıldığını
açıkladı.
Libya'dan elçiliğini kapama kararı
Dün de Libya, olaya tepki olarak başkent Kopenhag'daki Büyükelçiliği'ni
kapatacağını duyurdu.
Libya'nın elçiliğini kapatma kararının yanı sıra, Filistin'de de El Fetih
militanları karikatürlerin yayımlanmasını protesto etmek için Gazze'deki AB
bürosunu bastı, Danimarka bayrağını yaktı.
Özür dilenmesini isteyen grup, bu ülke vatandaşlarının Gazze Şeridi'ne
girmesinin engelleneceği uyarısında bulundu.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) bir süpermarketler zinciri ise, protesto
amacıyla Danimarka ürünlerini boykot kampanyası başlattı.
Yönetici, ''bu, İslam veya diğer dinlere saldırılara son verilmesine yönelik
açık mesajdır'' dedi. Danimarka ürünleri, Suudi Arabistan ve Kuveyt'te de aynı
gerekçeyle boykot ediliyor.
Birçok İslam ülkesinin Danimarka'daki elçileri Danimarka Başbakanı Rasmussen'e
Danimarka mallarını boykot edeceğini bildirmişti. Suudi Arabistan ise geçtiğimiz
hafta ülkedeki elçisini geri çağırmıştı.
Danimarka vatandaşlarına Ortadoğu uyarısı
Danimarka Dışişleri Bakanlığı da ortaya çıkan gerilim nedeniyle Ortadoğu'ya
giden vatandaşlarını çok daha dikkatli olmaları konusunda uyarmıştı.
Bakanlığın internet sitesinde dün yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan,
Cezayir, Mısır, Ürdün, Lübnan, Pakistan, İran, Suriye ve İsrail'de bulunan
Danimarkalıların dikkatli olmaları gerektiği ifade edilmişti.
Kamuoyu yoklamalarına göre, Danimarkalıların yüzde 79'luk kesimi, hükümetin
karikatürler nedeniyle özür dilememesi gerektiğini düşünürken, yüzde 62'si ise
gazetenin özür dilememesi gerektiği yönünde görüş belirtti.
30 Ocak, 2006 09:32:00 (TSİ)
Danimarka, Hz. Muhammed'in karikatürlerinin ülkede
yayımlanan Jylland-Posten gazetesinde yer almasından dolayı özür dilemeyeceğini
açıkladı.
Libya, olaya tepki olarak başkent Kopenhag'daki Büyükelçiliği'ni kapatacağını
duyurdu.
Libya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Hazreti Muhammed'e yapılan
saygısızlık ve Danimarkalı yetkililerin bu konuda sessiz kalması üzerine böyle
bir karar alındığı açıkladı.
Libya'nın tepkisinin ardından açıklama yapan Danimarka Başbakanı Anders Fogh
Rasmussen, karikatürlerin Müslümanlara hakaret amacını taşımadığını belirtti.
Rasmussen, eylül ayında gazetede çıkan karikatürlerin ardından Danimarka
hükümetinin tavrında bir değişiklik olmadığını ifade etti.
Danimarka Başbakanı, ''hükümet medyaya hiçbir şekilde etkide bulunamaz.
Danimarka hükümeti ve Danimarka ulusu bağımsız medyanın yayınladıklarından
sorumlu tutulamaz'' diye konuştu.
Danimarka vatandaşlarına Ortadoğu uyarısı
Danimarka Dışişleri Bakanlığı, ortaya çıkan gerilim nedeniyle Ortadoğu'ya giden
vatandaşlarını çok daha dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Bakanlığın internet sitesinde dün yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan,
Cezayir, Mısır, Ürdün, Lübnan, Pakistan, İran, Suriye ve İsrail'de bulunan
Danimarkalıların dikkatli olmaları gerektiği ifade edildi.
İslam dünyasından tepkiler
Danimarka ve Norveç gazetelerinde Hazreti Muhammed'in karikatürünün
yayınlanmasına İslam dünyasından tepkiler gelmeye devam ediyor.
Libya'nın elçiliğini kapatma kararının yanı sıra, Filistin'de de El Fetih
militanları karikatürlerin yayımlanmasını protesto etmek için Gazze'deki AB
bürosunu bastı, Danimarka bayrağını yaktı.
Özür dilenmesini isteyen grup, bu ülke vatandaşlarının Gazze Şeridi'ne
girmesinin engelleneceği uyarısında bulundu.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) bir süpermarketler zinciri ise, protesto
amacıyla Danimarka ürünlerini boykot kampanyası başlattı.
Yönetici, ''bu, İslam veya diğer dinlere saldırılara son verilmesine yönelik
açık mesajdır'' dedi. Danimarka ürünleri, Suudi Arabistan ve Kuveyt'te de aynı
gerekçeyle boykot ediliyor.
Birçok İslam ülkesinin Danimarka'daki elçileri Danimarka Başbakanı Rasmussen'e
Danimarka mallarını boykot edeceğini bildirmişti. Suudi Arabistan ise geçtiğimiz
hafta ülkedeki elçisini geri çağırmıştı.
Danimarka'da geçtiğimiz eylül ayının sonunda bir gazetenin yayımladığı
karikatürler, Norveç'te de 'ifade özgürlüğü' adına yayınlanmıştı.
Danimarka'da yapılan kamuoyu araştırmaları halkın, hükümetin karikatürler
hakkındaki tutumunu onayladığını gösteriyor.
Kamuoyu yoklamalarına göre, Danimarkalıların yüzde 79'luk kesimi, hükümetin
karikatürler nedeniyle özür dilememesi gerektiğini düşünürken, yüzde 62'si ise
gazetenin özür dilememesi gerektiği yönünde görüş belirtti.
Erdoğan'dan karikatür şikayeti
A.A.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Fransa Dışişleri Bakanı Philippe Douste-Blazy ile
görüşmesinde, ”Hazreti Muhammed karikatürlerinin manevi değerlerimize saldırı”
olduğunu söylediği bildirildi.
Erdoğan-Douste-Blazy görüşmesinde, aralarında Fransa'nın da bulunduğu bazı
Avrupa ülkelerinde yayınlanan Hazreti Muhammed karikatürleri konusu gündeme
geldi. Başbakan Erdoğan'ın, konuyla ilgili olarak Fransız Bakana, ”Hazreti
Muhammed karikatürleri manevi değerlerimize saldırıdır. Basın özgürlüğünün
sınırı olmalı. Medeniyetler ittifakının sağlanması için çaba gösterdiğimiz bir
zamanda bu tür yaklaşımlar çatışma kültürüne hizmet etmektedir. Bunu kabul
edilemez buluyorum” dediği öğrenildi.
Karikatür cephesi genişliyor
Fransız France Soir, Alman Die Welt, İtalyan Corriere della Serra ile La
Stampa ve İspanya’da Catalan El Periodico gazeteleri, Danimarka gazetesine
destek için Hz.Muhammed karikatürlerini yayınladılar. France Soir, "Laik
toplumda dini dogmalara yer yoktur" diyerek kapak sayfasında peygamberleri bulut
üzerinde gösteren yeni bir karikatüre de yer verdi.
HZ.Muhammed karikatürü yayınlayarak kriz yaratan Danimarka gazetesine
Avrupa’dan destek geliyor. Fransız France Soir gazetesi, Alman Die Welt, İtalyan
Corriere della Serra ile La Stampa ve İspanya’da Catalan El Periodico gazeteleri,
Hz.Muhammed karikatürlerini yayınlayarak Danimarka’nın Jyllands Posten
gazetesine destek verdi. Fransız France Soir gazetesi, gerginliğe bir halka daha
eklemesi olası yeni bir karikatüre de yer verdi. Bu karikatürde Hz.Muhammed,
Hz.İsa, Hz.Musa ve Buda, bir bulutun üzerinde dururken resmediliyor. Karikatürde
Hz.İsa, Hz.Muhammed’e, "Söylenme Muhammed... Burada hepimizin karikatürü çizildi"
diyor.
"Evet, Tanrı’nın karikatürünü çizme hakkımız var" başlığını kullanarak,
Danimarka’yı protesto eden Müslüman ülke ve İslami kesimlere meydan okuyan
gazete, "Hoşgörüsüzlük" başlıklı başyazısında hoşgörüden bahseden İKÖ, Arap
Ülkeleri Dışişleri Bakanları, Müslüman Kardeşler, İslami Cihad gibi kurum ve
örgütlerin karikatüristlere yönelik tepkisini eleştirdi.
Gazetenin başyazısını yazan Serge Faubert karikatürleri de şu sözlerle yorumladı:
"Kınanan resimlerde hiçbir ırkçı niyet ve hiçbir topluluğun yerilmesi isteği yok.
Bazıları gülünç, bazılarıysa çok daha gülünç, işte hepsi bu. İşte bunu göstermek
için karikatürleri yayınlıyoruz." "Hayır... Düşünce, inanç ve ifade
özgürlüğünden dolayı hiçbir zaman özür dilemeyeceğiz" denen başyazıda, İslam
dininin, tamamlaması gereken bir devrimi olduğu iddia edildi.
NORVEÇLİ BAKAN ÖZÜR DİLEDİ
Jyllands Posten editörü Carsten Juste ise, tepkilerin iyice büyümesi üzerine,
"Karanlık diktatörlükler kazandı, basın özgürlüğü kaybetti" dedi. Bu açıklama,
Danimarka hükümetinin gazeteye özür dilemesi için baskı yapmaya başlamış
olabileceği yorumlarını doğurdu. Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Moeller,
kriz nedeniyle Afrika ülkelerine yapacağı geziyi ertelerken, Lübnan’ı ziyaret
eden Norveç Dışişleri Bakan Yardımcısı Raymond Johanssen de İslam dünyasından
resmen özür diledi.
Karikatüre tepki ve özür
A.A/DHA
Avrupa gazetelerinde Hazreti Muhammed'in karikatürlerinin yayınlanması
tepkiyle karşılanırken, Avrupa ülkeleri de özür diliyor.
GAZZE'DE AB BÜROSUNA BASKIN
Gazze'de bir grup silahlı Filistinli eylemci Avrupa Birliği bürosunu kuşatarak, Avrupa basınında yer alan Hz. Muhammed karikatürlerini protesto etiler. Görgü tanıklarına göre, İslami Cihad ve El Fetih örgütlerinden silahlı kişiler, binanın dış duvarlarına tırmanarak havaya ateş açtılar.
Silahlı eylemciler, Hz. Muhammed karikatürleri nedeniyle Norveç, Danimarka ve Fransız hükümetlerinin 48 saat içinde özür dilemesini istediler. Silahlı grubun sözcüsü, “özür dileninceye kadar burasının kapalı olduğunu” söyledi. Eylemciler, ayrıca Filistinlilere Norveç, Danimarka ve Fransız mallarını boykot etmeleri çağrısı yaptı.
Bir Danimarka gazetesinin eylül ayında karikatürleri yayımlamasıyla Müslüman dünyada ortaya çıkan tepkiler, bu karikatürlerin diğer Avrupa gazetelerinde de çıkması üzerine büyümüştü.
NORVEÇ, BATI ŞERİA'DAKİ TEMSİLCİLİĞİNİ HALKA KAPATTI
Norveç hükümeti, Filistinli silahlı grupların Danimarka, Norveç ve Fransa
vatandaşlarının hedef alınacağı tehdidinde bulunmasının ardından, Batı
Şeria'daki temsilciliğini halka kapatma kararı alındığını açıkladı. Norveç
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Rune Bjaastad, AFP'ye yaptığı açıklamada, Hz.
Muhammed'in karikatürlerinin Danimarka, Norveç ve Fransız gazetelerinde
yayımlanmasının ardından, Filistinli 2 silahlı gruptan tehdit geldiğini
hatırlatarak, “Bu tehditleri ciddiye aldıklarını” söyledi.
Sözcü, “Yeni bir emre kadar Batı Şeria'daki temsilciliğimizi halka kapatma
kararı aldık” dedi ve güvenlik sorunları üzerinde düşüneceklerini kaydetti.
Gazze'de silahlı Filistinli gruplar, El Aksa Şehitleri Tugayları ”ortak komutası”
ile Halk Direniş Komitesi tarafından yayımlanan bildiride, Gazze ve Batı
Şeria'daki bütün Fransız, Danimarkalı ve Norveçlilerin “hedef alınacağı”
tehdidinde bulunulmuştu.
NECEF'TE ŞİİLER, DANİMARKA'YI PROTESTO ETTİ
Karikatürlerin Eylül 2005'te bir Danimarka gazetesinde yayımlanmasından bu
yana, İslam aleminde gösteriler, protestolar, boykot çağrıları birbirini izledi,
hatta ölüm tehditleri bile yapıldı. Avrupa'da başka gazetelerin, Danimarkalı
meslektaşlarıyla ”dayanışma içinde olduklarını” sergilemek için karikatürleri bu
hafta yeniden yayımlamasıyla da olaylar iyice alevlendi.
Bu çerçevede, Irak'ın güneyindeki kutsal Necef kentindeki Şii kalabalığının, Hz.
Ali türbesine giden yolda kaldırım taşına çizdikleri Danimarka bayrağını
çiğnediği bildirildi. Şii göstericilerden biri, “bu eylemin, Hz. Muhammed'in
saygınlığına halel getiren saldırıya karşı öfkelerini dile getirmeye yönelik
olduğunu” söyledi.
Bir başkası da “daha çok çiğnenmesi için daha çok Danimarka bayrağını yerlere
çizeceklerini” belirtti. Danimarka bayrağının Necef'in birçok bölgesinde yerlere
çizildiği de belirtiliyor.
YEMEN KADINLAR SOKAĞA ÇIKTI
Yemen'in başkenti Sanaa'da binlerce kadın ve kız öğrenci, Avrupa gazetelerinde Hazreti Muhammed'in karikatürlerinin yayınlanmasını protesto etti.
Alınlarına “Peygamber uğruna ölürüm” yazılı bantlar takan çok sayıda siyah çarşaflı kadın ve kız öğrenci, bu ülkedeki BM temsilcisi Muhammed el Hon'a bir mektup ileterek, bu karikatürlerin ”medeniyetler çatışması”nı daha kötü hale getireceği uyarısında bulundular.
MISIR DEVLET BAŞKANI MÜBAREK: TERÖRİSTLER, KARİKATÜR SKANDALINDAN
YARARLANABİLİR
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, bir Danimarka gazetesinde yayımlanmasının
ardından İslam dünyasında tepki çeken ve başka Avrupa gazetelerinde de
yayımlanan Hz. Muhammed karikatürlerinin yarattığı skandaldan “aşırı güçlerle
teröristlerin yararlanabileceği” uyarısında bulundu.
Mübarek, resmi Mena ajansına yaptığı açıklamada, “Bu kampanyanın (karikatürlerin
yayımlanması) devamının tehlikeli sonuçları olabilir ve bu, Müslüman dünyasıyla
Avrupa'daki Müslüman toplumlarının bazı duygularını alevlendirebilir” ifadesini
kullandı.
Mübarek, “Bu kampanyanın kötü bir biçimde idare edilmesi, aşırı güçlere ve
teröristlere daha fazla bahane verecektir. Saygı duyduğumuz ve garanti altına
aldığımız basın ve ifade özgürlüğünün, dinlere ve inançlara zarar vermek için
bahane olmaması gerekir” dedi.
HİZBULLAH LİDERİ NASRULLAH: RÜŞDİ HAKKINDAKİ FETVA UYGULANSAYDI BUNA
CESARET EDEMEZLERDİ
Lübnan'daki Hizbullah örgütünün lideri Hasan Nasrullah, bazı Avrupa ülkelerinde
yayımlanan Hz. Muhammed karikatürlerini değerlendirirken, “Salman Rüşdi hakkında
çıkarılan ölüm fetvası uygulansaydı, bu tür hakarete cesaret edemezlerdi” dedi.
Lübnan medyasındaki habere göre, Nasrullah “Bir Müslüman evladı çıkıp imam
Humeyni'nin fetvasını uygulamış olaydı, Danimarka, Norveç ve Fransa'da Hz.
peygambere dil uzatma cesaretini gösteremeyeceklerdi” diye konuştu. “Danimarka
yetkililerinin ifade özgürlüğünü öne sürerek özür dilemeye yanaşmamasının
mantığını anlamıyoruz” diyen Nasrullah, ”Bilsinler ki dinlerinin ve
peygamberlerinin itibar ve izzet-i nefsini korumaya hazır milyonlarca Müslüman
var...” dedi.
İran yönetimi, dini liderleri Humeyni'nin, “Şeytan Ayetleri” adlı kitabı
yüzünden Rüşdi hakkında 1989'da çıkardığı idam fermanının uygulanmayacağını
1998'de açıklamıştı. Rüşdi, fetva yüzünden yıllardır saklanıyor.
HAMBURG ŞARKİYAT ENSTİTÜSÜ BAŞKANI: KARİKATÜRLER PROVOKASYON
Hamburg Şarkiyat Enstitüsü Başkanı Udo Steinbach, karikatürleri bir ’provokasyon’ olarak değerlendirdi.
Steinbach, Alman DW Radyosu’nun sorularını yanıtlarken, tepki toplayan karikatürlerin İslam dünyasının bir bölümü ile Batı arasındaki ilişkilerin gergin, hatta ’düşmanca’ olduğu bir sırada yayımlandığını hatırlattı. Steinbach, "Bu karikatürlere baktığımda, çok basit olduklarını görüyorum. Hiçbir yapıcı tarafları yok. Ne siyasi bir mesajları var, ne de sanatsal, komik bir içerikleri. Buradan çıkan sonuç şu: Bu tam anlamıyla bir provokasyon ve zamanlama itibarıyla tabi ki kötü bir gelişme" dedi.
’PUTLAŞTIRILIR DİYE RESİM VE ÇİZİMLERİNE İZİN VERİLMİYOR’
Steinbach, şöyle devam etti:
"Hepimiz Müslümanların Hz. Muhammed konusunda ne denli hassas olduğunu biliyoruz. Putlaştırılır diye resim ve çizimlere izin verilmiyor. ’İslamiyet’te mizah yapılır mı?’ sorusunu farklı sormak gerek. İslam dünyasında tabi ki mizah var. Sosyal ve siyasi mizah var. Örneğin, Türkiye’de mizah dergileri var. Türkiye laik bir ülke. Ama Mısır’a bakın. Mısır’da önemli bir mizah geleneği var. Burada mizah sadece dine bulaşmıyor. Bu nedenle ’İslamiyet’te mizah yapılabilir mi?’ diye sormak doğru değil. Burada Hz. Muhammed terörist olarak konumlandırılıyor ve bu da hoş olmayan bir durum."
FRANSA HAHAMBAŞI: MÜSLÜMANLARIN ÖFKESİNİ PAYLAŞIYORUM
Fransa Musevileri Hahambaşı Joseph Sitruk, Avrupa gazetelerinde çıkan Hz.
Muhammed karikatürleriyle ilgili olarak Müslümanların öfkesini paylaştığını
söyledi. Başbakan Dominique de Villepin ile yaptığı görüşmeden sonra açıklama
yapan Hahambaşı Sitruk, “Öfkeyi paylaşıyorum ve bu karikatürleri uygun
bulmuyorum” dedi.
Daha önce de Hz. İsa ve Hıristiyanları inciten filme karşı ilk tepkiyi gösteren
dini lider olduğunu hatırlatan Hahambaşı Sitruk, ”Dinleri küçük görmek ve
aşağılamaktan hiçbir şey kazanmayız. Bütün dinlere saygı göstermesini bilmeliyiz”
diye konuştu.
Hahambaşı, “espri anlayışı sınırlarının, başka bir kişinin dini inancına hakaret
edildiği zaman son bulduğunu” belirtti ve “nükte hakkının sınırsız olmadığını”
hatırlattı. Fransa İslam Konseyi, dün yaptığı açıklamada, karikatürleri sert
dille eleştirmiş ve “ciddi tahrik” olarak değerlendirmişti.
FRANSA DIŞİŞLERİ'NDEN KARİKATÜR ELEŞTİRİSİ
Bu arada, Fransa Dışişleri Bakanlığı, Hazreti Muhammed'in karikatürlerinin Fransız gazetesi France Soir tarafından yayınlanmasına sert çıktı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, ”Fransa'nın, bireyleri inanışlarında veya dini inançlarında yaralayanları kınadığı” belirtilerek, “Fransa'nın ifade özgürlüğüne bağlı bir saygı ve hoşgörü ülkesi olduğu” vurgulandı.
NORVEÇ'TEN ÖZÜR
Öte yandan, Lübnan'ı ziyaret etmekte olan Norveç Dışişleri Bakan Yardımcısı Raymond Johanssen, ülkesinde de bu karikatürlerin yayınlanması dolayısıyla Lübnan Dışişleri Bakanı Fevzi Salluh'tan özür diledi.
Johanssen ile görüşmesinin ardından basına açıklama yapan Salluh, Norveç Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın hükümeti adına özürlerini sunduğunu ve kendisinden de böyle olayların tekrarlanmamasını istediklerini söyledi. Johanssen ise karikatürlerin yayınlanmasıyla Müslümanlarca hissedilen hakarete uğramışlık duygusunu anlayabildiğini, bunun pişmanlık verici ve üzücü bir olay olduğunu ifade etti.
MOELLER GEZİSİNİ ERTELEDİ
Bu arada, karikatürlerin ilk kez yayınlandığı Danimarka ile Arap dünyası arasındaki diplomatik kriz nedeniyle Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Moeller, Afrika ülkelerine yapacağı geziyi erteledi.
Danimarka Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Moeller'in pazartesi başlayacak Liberya, Fildişi Sahili ve Mali'yi kapsayan gezisini ertelediği belirtildi.
LE MONDE: MÜSLÜMANLARIN ÖFKESİ YAYILIYOR
Le Monde gazetesi, France
Soir’daki karikatürlere dikkat çekerken "Müslüman dünyasının öfkesi yayılıyor"
ifadesini kullandı.
Geçen 30 Eylül’de Danimarkalı gazete Jyllands-Posten’de yayınlanan Hz.
Muhammed’in 12 karikatürünün, 10 Ocak’ta Norveç’li Magazinet’in ardından 1 Şubat
tarihli France Soir gazetesinde de yer verilmesi, tartışmaların iyice büyümesine
neden oldu.
Le Monde gazetesi, "Müslüman dünyasının öfkesi yayılıyor" başlıklı yazısında
karikatürlerin İslam dünyasında büyük bir tepki yarattığını belirtti. Tunus’ta
toplanan Arap ülkeleri içişleri bakanlarının Danimarka hükümetinin karikatürleri
çizenlerin ağır bir biçimde cezalandırmasını istediklerine dikkat çeken gazete,
Ortadoğu’dan sonra Fas’taki din bilginlerinin karikatürleri kınadıklarını
kaydetti.
Bazı Müslüman ülkelerde Danimarka ürünlerinin boykot edildiğini belirten gazete,
karikatürleri ilk yayınlayan Jyllands-Posten gazetesinin Aarhus’daki bürolarının
bir bomba ihbarı ardından boşaltıldığına dikkat çekti.
Müslümanların öfkesinin, İslam ile terör arasında bir bağlantı kurulmasıyla izah
edilmeyeceğine değinen gazete asırlardır Müslüman ülkelerinde ne Allah’ın, ne de
Hz. Muhammed’in resmedilmediğine dikkat çekti. Gazete, antropolog Malik
Chebel’in "İnsan, her zaman kendisi ile Allah ve Peygamber arasındaki mesafeyi
korumalı" sözlerine de yer verdi. Gazete, İslam’ın bir kez daha vicdan ve ifade
özgürlüğü sorunu ile karşı karşı kaldığı yorumunu da yaptı.
France Soir, "Evet, Tanrı’nın karikatürünü çizme hakkımız var" başlığıyla Hz.
Muhammed karikatürlerini yayınlarken "Hz. Muhammed, Hz. İsa, Buda ve tüm dini
eğilimlerin karikatürize edilebileceği ve buna da laik bir ülkede ifade
özgürlüğü denileceği" yorumunu yapmıştı.
GUARDIAN’DAN "KARİKATÜR" YORUMU: EDİTÖRLER İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNUYOR
Fransa, Almanya, İtalya,
İspanya ve Hollanda’daki gazeteler, Danimarka basını ile dayanışma içerisinde
Hz. Muhammed karikatürlerini yayınlarken İngiliz The Guardian gazetesi "Editörler,
ifade özgürlüğü hakkını savunuyor" ifadesini kullandı.
The Guardian gazetesi, Avrupa’daki gazetelerin dayanışmasını değerlendirirken bu
yayınların tartışmaları tırmandırdığını, Müslüman dünyasının öfkesine neden
olabileceğini yazdı. "Editörler, ifade özgürlüğü hakkını savunuyor" ifadesini
de kullanan gazete, Fransa ve Almanya’daki Müslüman gruplarının büyük bir öfke
içinde olduklarını kaydetti.
DANİMARKA GAZETESİNE YİNE BOMBA İHBARI
Danimarka'da, Hazreti Muhammed'in karikatürlerini yayımlayan gazetenin merkezine ikinci kez bomba ihbarı yapıldı. Polis, Jyllands-Posten gazetesinin ülkenin ikinci büyük kenti Aarphus'taki merkezine bu akşam ikinci kez bomba ihbarı yapıldığını, bunun üzerine binanın boşaltıldığını belirtti.
İhbarın, ankesörlü bir telefondan İngilizce konuşan biri tarafından yapıldığı kaydedildi. Gazeteye daha önce de bomba ihbarı yapılmış, ancak ihbar asılsız çıkmıştı.
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KARŞITLARI KAZANDI”
Jyllands-Posten Gazetesi'nin yayın yönetmeni Carsten Juste, karikatürlerin yayınlanması nedeniyle çıkan tartışmaların “ifade özgürlüğüne karşı olanların kazanması anlamına geldiğini” ileri sürdü. Juste, AP'ye yaptığı açıklamada, “karanlık diktatörlük kazandı” ifadesini kullandı. Juste, Danimarka'da yayınlanan Berlingske Tidende gazetesine yaptığı açıklamada ise, “Karikatürlerin, Danimarka mallarının boykotuna ve insanların hayatının tehlikeye girmesine neden olacağını önceden görebilseydi, karikatürleri yayınlamayacağını” söyledi.
Carsten Juste, Fransa ve Almanya gazetelerinin karikatürleri nereden alarak yayınladıklarını bilmediğini de belirtti.
Yayınlanan karikatürleri çizen karikatürcülerin sözcüsü olarak hareket eden Danimarka Gazeteciler Sendikası Başkanı Mogens Blicher Bjerregaard ise Fransız ve Alman gazetelerinin kendilerinden izin istemediğini bildirdi. Bjerregaard, karikatüristlerin Danimarka istihbarat servisi tarafından korunduğunu ama sürekli polis koruması altında olmadıklarını söyledi. Sendika başkanı, “normal yaşamlarına devam ediyorlar, ancak bazılarının gerçekten de korktuğunu söyleyebilirim” dedi.
FRATTİNİ: KARİKATÜRLER UYGUNSUZ
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Franco Frattini, Hz. Muhammed'in bir Danimarka gazetesinde çıkan karikatürlerine ilişkin yazılı açıklamasında, söz konusu karikatürleri ”uygunsuz” bulduğunu, ancak gösterilen tepkilerin kabul edilemez olduğunu bildirdi.
Yönetim organı AB Komisyonu'nun özgürlük, güvenlik ve adalet alanlarından sorumlu üyesi Frattini, açıklamasına, değişik toplumların din, kültür ve siyasi eğilim farklılıklarına ve toplumsal uyuma verilen öneme işaret ederek başladı.
AB'nin ve kurumlarının “liberal ilkeleri” üzerinde duran Frattini, Müslüman toplumların, bu karikatürler yüzünden bugünlerde hissettikleri üzüntü ve kendilerine sataşıldığı duygusunu anladığını, bu tür olayların “dinler ve kültürler arasında diyalogu”, ”yabancıların uzun ve yorucu uyumunu” kolaylaştırmadığını ifade etti.
“Ancak Avrupamızın temel ilkeleri arasında fikir özgürlüğü, dolayısıyla eleştiri hakkı da bulunuyor” diyen Frattini, farklı görüşlerin çatışmasının şekil ve içeriğinin, bazen sert ve saygısız da olsa, özgür politika çerçevesinde tartışıldığını, mizahın da bu kapsama girdiğini söyledi.
Benimsenen kurallara göre fikirlerin ve kelimelerin, silahların ve şiddetin yerini alması gerektiğini ifade eden Frattini, günümüzde, özellikle kutsal alanda ve dinde bazı “hassas konular” bulunduğunu, bu nedenle söz konusu karikatürlerin yayımlanmasını ve bu karikatürlerin yansıttığı yorumları uygunsuz bulduğunu kaydetti.
Bu görüşün, Danimarka'ya ve diğer bazı AB ülkelerine karşı gösterilen tepkileri hiçbir şekilde doğru bulduğu anlamına gelmediğini ifade eden Frattini, şiddet, şantaj, boykot çağrısı, basın özgürlüğünü kısıtlama girişimlerinin kabul edilemez olduğunu, bunların, toplumlar arası uzlaşmayı kolaylaştırmayacağını söyledi.
Frattini, insanoğlunun temel haklarını tehdit edenlerle, korku saçmak isteyenlerle diyalog kurulamayacağını belirterek, özgürlük kısıtlamasının hep acı getirdiğini, farklı görüşlerden olanların da özgürlüklerinin savunmak gerektiğini, özgürlük olmadan diyalog da olamayacağını ifade etti.
Hahambaşı: Müslümanların öfkesini paylaşıyorum
A.A.
Fransa Musevileri Hahambaşı Joseph Sitruk, Avrupa gazetelerinde çıkan Hz.
Muhammed karikatürleriyle ilgili olarak Müslümanların öfkesini paylaştığını
söyledi.
Başbakan Dominique de Villepin ile yaptığı görüşmeden sonra açıklama yapan
Hahambaşı Sitruk, “Öfkeyi paylaşıyorum ve bu karikatürleri uygun bulmuyorum”
dedi. Daha önce de Hz. İsa ve Hıristiyanları inciten filme karşı ilk tepkiyi
gösteren dini lider olduğunu hatırlatan Hahambaşı Sitruk, ”Dinleri küçük görmek
ve aşağılamaktan hiçbir şey kazanmayız. Bütün dinlere saygı göstermesini
bilmeliyiz” diye konuştu.
Hahambaşı, “espri anlayışı sınırlarının, başka bir kişinin dini inancına hakaret
edildiği zaman son bulduğunu” belirtti ve “nükte hakkının sınırsız olmadığını”
hatırlattı. Fransa İslam Konseyi, dün yaptığı açıklamada, karikatürleri sert
dille eleştirmiş ve “ciddi tahrik” olarak değerlendirmişti.
Fransızlar karikatür gerilimini tırmandırdı
02.02.2006 VATAN
Fransız
gazetesi France Soir, Danimarka'da Jyllands Posten gazetesinin olay yaratan
karikatür girişimine destek verdi. Müslüman dünyasının Danimarka'ya karşı
ayaklanmasına tepki gösteren France Soir, kapağında Hz.Muhammed'in de yer aldığı
bir karikatür yayınlayarak gerilimi tırmandırdı. Hz. Muhammed, Hz. İsa, Hz. Musa
ve Buda'nın bir bulut üzerinde resmedildiği karikatürde Hz. İsa, Hz. Muhammed'e,
"Söylenme Muhammed... Burada hepimizin karikatürü çizildi" diyor.
"Danimarka askerlerine ölüm!"
Alman Die Welt gazetesiyle birlikte iki tam sayfasını dünyayı karıştıran ve Hz.
Muhammed'i terörist gösteren karikatürlere ayıran France Soir genel yayın müdürü
Serge Faubert "Düşünce ve ifade özgürlüğünden dolayı hiçbir zaman özür
dilemeyeceğiz. Bağnazların laik Fransa'yı yönlendirme çabalarına göz
yummayacağız." ifadesini kullandı.
Öte yandan Iraklı din adamları ülkede görev yapan 530 Danimarkalı askere saldırı
düzenlenmesi için fetva yayınladı. Danimarka Savunma Bakanı Soeren Gade "Bu
yönde bir girişim olduğunu duyduk. Askerlerimizi korumaya yönelik güvenlik
önlemlerini artırdık" dedi.
02 Şubat 2006 Perşembe TÜRKİYE GAZETESI
Hakaret karikatürleri tüm Avrupa'ya yayıldı
02.02.2006 PERŞEMBE ZAMAN GAZETESI
İngiliz yayın kuruluşu BBC de, Hz Muhammed'in karikatürlerini yayınlayan Avrupa medyası arasına katıldı.
İngiliz yayın kuruluşu, BBC1'in 13.00'deki ana haber bülteninde karikatürleri yayınlayarak, izleyicilerinin bu olayın ortaya çıkardığı şiddet duygularını anlamalarına yardımcı olmayı amaçladığını bildirdi.
Bu konuda ''sorumlu'' bir tutum takınmak istediğini belirten BBC, karikatürlerin kısa görüntülerini BBC 24 kanalında da gösterdi.
-LE MONDE DA YAYINLADI-
Bu arada, Fransa'nın etkin gazetelerinden sol görüşlü Le Monde da, Hz Muhammed'i tasvir eden bir çizim yayınlayarak, Hz Muhammed'in resmini veya karikatürünü çizme hakkını savunanlara katıldı.
Gazetenin ''Özgür karikatürler'' başlıklı başyazısında, ''Bir Müslüman Hz Muhammed'in özellikle kötü niyetli bir çizimiyle öfkeye kapılabilir. Ancak bir demokrasi, insan hakları ayaklar altına alınsa da bir fikir polisliği kuramaz'' denildi.
Avrupa, İslam düşmanlığıyla mücadele kararını unutmasın
Hz. Muhammed'e (s.a.s.) hakaret içeren karikatürler medeniyetler arası diyaloğa zarar verirken, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Alvaro Gil Robles'ten uyarı geldi. Avrupa'nın 'İslam düşmanlığıyla mücadele' kararını hatırlatan Robles, "İfade özgürlüğünün de sınırları var." dedi.
Danimarka'daki Jyllands Posten gazetesinin 30 Eylül'de yayınladığı Hz. Muhammed'e (s.a.s.) hakaret içeren karikatürlerle başlayan kriz genişliyor. İslam dünyasında, Danimarka'yı hedef alan protesto ve ekonomik boykot devam ederken, aynı karikatürler bu kez Fransa ve Almanya'da yayınlandı. France Soir ve Die Welt gazeteleri, ifade özgürlüğüne destek için karikatürlere yer verdiğini savunurken, uzmanlar, 'inanca hakaret içeren' girişimin İslam dünyası ile Batı arasındaki diyalog çabalarına zarar vereceği uyarısında bulunuyor. Bu çerçevede Batılı ülkelerin tavrına Avrupa Konseyi'nden de uyarı geldi. Zaman'a konuşan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Alvaro Gil Robles, "İfade özgürlüğünün de sınırları vardır. Farklı dinî inançlara saygı duymak gerekiyor." dedi. Avrupa Konseyi'nin İslam düşmanlığıyla (İslamofobi) mücadele konusunda aldığı kararı hatırlatan Robles, Avrupa ülkelerinin, 'farklı dinî grupların hassasiyetlerini dikkate alması ve dinlerarası diyaloğu geliştirmesi' gerektiğinin altını çizdi: "Saygı, dinleri ve ibadetlerini çok iyi tanıma ile mümkün olur. Avrupa'da farklı dinlerle ilgili önyargıları kırmanın yolu eğitimden geçiyor."
Konsey'e üye ülkelerin insan hakları karnelerini denetlemekle yükümlü olan Robles, dine hakaret içeren karikatürlere Danimarka hükümetinin 'ifade özgürlüğü' gerekçesiyle arka çıkmasını ise şöyle değerlendirdi: "İfade özgürlüğü bütün demokratik toplumların temel özelliğidir. Ancak, bu hakkı kullanmanın Avrupa Konseyi sözleşmeleri çerçevesinde bazı sınırları vardır. Yayınlar da sınırsız bir ifade özgürlüğüne sahip değildir."
Avrupa Konseyi'ne üye ülke hükümetlerinin, geçtiğimiz mayıs ayında aldıkları kararda "Avrupa'da İslam düşmanlığıyla mücadele edilerek, tarihten gelen önyargıların giderilmesi için doğru ve demokratik tarih eğitimi verileceği" vurgulanmıştı.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, Danimarka'da Hz. Muhammed'e (s.a.s.) hakaret içeren karikatürleri yayımlayan gazeteye herhangi bir ceza veya yaptırım uygulanmasının mümkün olmadığını da dile getirdi. Bu tutumun sadece eleştirilebileceğini vurgulayan Alvaro Gil Robles, İslam ülkelerinin Danimarka'dan özür talebi hakkında değerlendirme yapmaktan da kaçındı.
İnsan Hakları Komiseri Robles'in atıfta bulunduğu Avrupa Konseyi'nin 'İslam düşmanlığıyla mücadele kararı' geçtiğimiz yıl mayıs ayında alınmıştı. Karara, Avrupa Konseyi'ne üye ülke hükümetleri imza atmıştı. Türkiye'nin girişimiyle Varşova Zirvesi'nde kabul edilen kararda, Avrupa'da İslam'a karşı tarihten gelen önyargıların giderilmesi için doğru ve demokratik tarih eğitimi verileceği belirtilmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Avrupa Konseyi liderler zirvesinin nihai bildirisinde, "Cinsiyet, dil, ırk, Musevilik ve İslam karşıtlığı dahil her türlü dinî ayırımcılığı ve hoşgörüsüzlüğü kınıyoruz. Bunların engellenmesi ve ortadan kaldırılması için Avrupa Konseyi bünyesinde kurallar belirlenmesi ve etkili bir mekanizmanın kurulmasına ilişkin kararlılığımızı teyit ediyoruz." ifadeleri kullanıldı. Böylece "İslam karşıtlığıyla mücadele" ifadesi, ilk kez Avrupa Konseyi'nin resmî bir belgesinde yer almıştı. Nihai bildiride, "evrensel hoşgörü ve uzlaşıyı geliştirmek için kültürler ve dinlerarası diyaloğun teşvik edilmesi" istendi. Türkiye'nin de üyesi olduğu Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi, demokrasi ve insan haklarının geliştirilmesi için çalışmalar yapıyor. Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, daha önce verdiği kararlarda da "dini değerlere hakaretin ifade özgürlüğü kapsamına girmediğine" kanaat getirilmişti. ZAMAN 02.02.2006 Emre Demir Strasbourg
Karikatürlü tahrik Fransa ve Almanya’ya da sıçradı
İslam dünyası ile Danimarka’yı karşı karşıya getiren Hz. Muhammed’e (sas) hakaret içeren karikatürler, şimdi de Fransız gazetesi France Soir ile Alman gazetesi Die Welt’te yayınladı.
Konuyu “Evet, Tanrıyı karikatürize etme hakkımız var” başlığıyla manşetten veren France Soir, Danimarka’nın Jyllands Posten gazetesinin yayımladığı 12 karikatürü yeniden sayfalarına taşıdı. Daha da ileri giderek İslam’ı, Katolikler gibi ‘devrim’ yapmaya çağıran gazete, karikatürlere karşı çıkanları da ‘gerici ve yobaz’ olmakla suçladı. Gazete, İslam dünyasının sert tepkisine neden olan karikatürleri “Hiçbir dini dogmanın, kendini demokratik ve laik bir topluma empoze edemeyeceğini” göstermek için yayınladıklarını savundu. Basının, bütün peygamberleri karikatürize etme hakkına sahip olduğu savunan gazete, “Gerici yobazların verdiği dersler yeter! ... Akdeniz’in diğer tarafında tutuşanlar, kendi dogmalarının esiri oldukları için bu gerçeği anlayamazlar...” gibi hakaret içeren ifadeler kullandı. Katolik Kilisesi'nin asırlar boyu fanatizmden geri kalmadığınına işaret edilen makalede "Buradan, Tanrı’nın hakkını tanrıya, Sezar'ın hakkını Sezar'a veren Fransız İhtilali geçti. İslam ise, hâlâ bu devrimi gerçekleştirmek zorunda" deniliyor. Birinci sayfasında, üzerinde, "kızma Muhammed, burada hepimizin karikatürü çizildi" ifadelerinin yer aldığı büyük bir karikatür kullanan gazete, 'özür dilemeyeceklerini' de belirtiyor. Fransa’da 70 bin civarında bir tiraja sahip olan gazete, yaşadığı büyük ekonomik krizle dikkat çekiyordu.
Fransa’da yaşayan Müslümanlar ise karikatürlerin yayınlanmasına tepki gösterdi. Bunun, Fransa’da yaşayan yaklaşık 5 milyon Müslüman’a yönelik “büyük bir provokasyon olduğunu” belirten Fransa İslam Konseyi Başkanı Dalil Ebubekir, “İğrenç, kınıyoruz.” dedi. İslam Konseyi’nin Türk asıllı genel sekreteri Haydar Demiryürek de bir dinin kutsalını karalamanın fikir özgürlüğü sınırlarını aştığını söyledi. Demiryürek, Zaman’a verdiği demeçte, bunun, Fransa’da yaşanan banliyö olaylarından sonra inşa edilmeye çalışan hoşgörü ortamını yerlebir edeceği uyarısında bulundu. Dışişleri Bakanlığı Din İşleri Danışmanı Laurent Stéfanini ise, basının herşeyi eleştirebileceğini belirterek, sınırın aşılması durumunda mahkemelere başvurulabileceğini ifade etti.
Almanya’nın Die Welt gazetesi de, Jyllands Posten’in yayınladığı 12 karikatürden bazılarını dün sayfalarına taşıdı. Ülkenin en büyük yazılı basın grubu Springer’e ait gazete, birinci sayfasından kullandığı bir karikatürün yanından verdiği yorum yazısında ise Hz. Muhammed’e (sas) yönelik ağır hakaret içeren ifadeler kullandı. Yorumda, İslam dünyasından gelen tepkiler üzerine özür dileyen Danimarka gazetesinin yalnız bırakılması da eleştirildi. Alman Gazeteciler Birliği (DJV) ise söz konusu karikatürlerin yayınlanmasını eleştirdi. DJV Sözcüsü Hendrik Zörner, ‘Netzeitung’ isimli internet gazetesine yaptığı açıklamasında, söz konusu karikatürlerin basın ahlak kurallarının, insanların dini duygularını rencide eden yayınların yapılmaması ile ilgili 10. maddesini ihlal ettiğini kaydetti. Ancak Basın Konseyi, açıklama yapmaktan kaçındı. Zörner ise Basın Konseyi’nin, Hıristiyanların duygularını rencide eden benzer yayınları kınadığına dair örnekler olduğunu kaydetti.
Ali İhsan Aydın, Süleyman Bağ; Paris, Berlin ZAMAN
Bu karikatürler provokasyon olur diye uyardım; ama dikkate alınmadı’
Jyllands Posten gazetesinin, İslam dünyasıyla Danimarka’yı karşı karşıya getiren karikatürleri yayınlamadan önce bazı uzmanların görüşüne başvurduğu ortaya çıktı.
Bu kişiler arasında yer alan Danimarka’nın önde gelen ilahiyatçılarından Prof. Tim Jensen, gazeteye “Müslümanları incitir, gereksiz bir provokasyon olur.” uyarısında bulunarak, karikatürlerin yayınlanmaması gerektiğini belirtmiş. Güney Danimarka Üniversitesi öğretim görevlisi Jensen, Zaman’a yaptığı açıklamada, Jyllands Posten gazetesine verdiği cevabı şöyle özetledi: “Elbette Danimarka’da ifade özgürlüğü var. Ama tarih boyunca Hz. Muhammed’in resmi kullanılmamıştır. Yayınlanacak her resim veya karikatür, Müslümanları derinden incitir. İslam ve Müslümanların çok gündemde olduğu bir ortamda böyle bir yayın yapmak provokasyon olur. Bu, yangına benzin dökmek anlamına gelir.”
İslam, Hıristiyanlık, Yahudilik ve Budizm hakkında yazdığı ‘Din Rehberi’ kitabıyla ülkenin önde gelen dinler tarihi uzmanlarından biri olan Tim Jensen’in dikkat çektiği diğer bir nokta ise karikatürlerin, Hz. Muhammed’i (sas) terörist gibi göstermesi olmuş. Tartışmaya yol açan karikatürlerin normal bir resim veya karikatürün çok ötesinde olduğunun altını çizen Jensen, “İslam’ın terörizmle aynı görülmeye çalışıldığı bir ortamda sizin, Hz. Muhammed’i (sas) kafasında bir bomba ile tasvir etmeniz çok incitici olur ve hakaret özelliği taşır.” diye konuştu. Prof. Jensen, gazeteden sorumluluklarını tartarak, Danimarka ile Müslümanların arasını açacak yayından uzak durmasını rica ettiğini de sözlerine ekledi.
Ülkenin önde gelen din adamları ise gerilim ortamının yumuşatılması çağrısında bulunuyor. Kopenhag Piskoposu Erik Norman Svendsen, Hz. Muhammed’e yapılan karikatürlü hakareti kınadıkları gibi Danimarka bayrağının yakılmasını da kınadıklarını ifade etti. Danimarkalıları soğukkanlı davranmaya çağıran Svendsen, “Aradaki diyalogu kesmememiz gerekir.” dedi. Viborg piskoposu Karsten Nissen de ‘Danimarkalılar arasında dine yeterince önem vermeyen kişilerin, İslam ve Müslümanlar konusunda konuşurken ne kadar ileri gittiklerini anlamalarının zor olduğuna’ dikkat çekti. Loland Faster piskoposu Steen Skovsgaard da, karikatürlerin oluşturduğu yaranın tedavisinin zaman alacağına dikkat çekerek, diyaloğun elden bırakılmaması gerektiğini kaydetti. 02.02.2006 Hasan Cücük Kopenhag ZAMAN
Hollandalı vekil hakaret karikatürlerini sitesine koydu
Hollanda'da Müslüman ve Türkiye karşıtı tutumuyla tanınan Milletvekili Geert Wilders, kendi web sayfasına, Danimarka'daki ''Jyllands-Posten'' adlı günlük gazetede yayımlanan hakaret içeren tartışmalı Hz Muhammet karikatürlerini koydu.
Karikatürlerin Geert Wilders sayfasına konulduğu haberinin duyulmasından kısa bir süre sonraysa web sayfası çöktü.
Geert Wilders, Müslüman dünyasında tepki toplayan karikatürleri, bu karikatürleri yapan kişiye destek amacıyla web sayfasına koyduğunu açıkladı. Wilders, 12 karikatürü de sayfasına koyduğunu belirtti.
Hollanda Temsilciler Meclisi'nde kendi adıyla 'Wilders Grubu' olarak yer alan milletvekili, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkışları ve Müslümanları sert şekilde eleştiren tutumlarıyla tanınıyor. Geert Wilders, önceki yıl sinemacı Theo van Gogh'un öldürülmesinden sonra ölüm tehdidi aldığını bildirerek, bir süre saklanmak zorunda kalmıştı. 01.02.2006
Fransa'daki müslümanlar hakaret karikatürlerine tepki gösterdi
Fransa Dışişleri Bakanlığı, Hz Muhammet'in tasvir edildiği karikatürlerin bir Fransız gazetesinde yayımlanmasının, bu gazetenin ''sorumluluğu dahilinde'' olduğunu açıkladı.
Danimarka'nın Jyllands-Posten gazetesinin ilk olarak eylülde yayımladığı ve ardından son haftalarda çoğaltılarak bugün France Soir ve bir Alman gazetesinde çıkan karikatürle ilgili soruları yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ''Fransız yetkililerin, basın özgürlüğünü dünyanın her yerinde savunduklarını'' belirtti ve ''basın özgürlüğünün sorgulanamayacağını'' ifade etti.
Sözcü, bununla birlikte basının görevini toleransla inanç ve dinlere saygı ilkesini göstererek yerine getirmesi gerektiği vurguladı.
-FRANSIZ MÜSLÜMANLARININ TEPKİSİ-
Fransız İslam Konseyi Başkanı Halil Ebubekir, karikatürlerin yayımlanmasını ciddi tahrik olarak değerlendirdi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü ise yaptığı açıklamada, Arap ülkelerinin karikatürlerin yayımlanmasına gösterdiği tepkinin kendilerini endişelendirdiğini bildirdi. 01.02.2006
Araplardan, ‘karikatüristleri cezalandır’ çağrısı
Danimarka ve Norveç gazetelerinde Hz. Peygamber’e hakaret içeren karikatürlerin yayımlanmasının ardından İslam dünyasında protesto ve boykot çağrıları sürüyor.
Tunus'ta bir araya gelen Arap ülkeleri içişleri bakanları, Danimarka hükümetinden, Jyllands-Posten gazetesine söz konusu karikatürleri çizen karikatüristleri ''ciddi biçimde cezalandırmasını'' istedi. Toplantıya katılan Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Nayif Ben Abdülaziz de Arap ülkelerinden Kopenhag'daki büyükelçilerini çekmelerini istedi. Suudi Arabistan ve Libya, Danimarka hükümetine tepki olarak bu ülkedeki büyükelçilerini çekmişti. Tunus'taki toplantı öncesi açıklama yapan Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ise tepkisini “Avrupa basını, Yahudi düşmanı olarak suçlanmaktan korkuyor; ancak İslam'ın karikatürize edilmesine gelince basın özgürlüğüne sığınıyor.” sözleriyle dile getirdi.
Sudan hükümeti, karikatürlere tepkisini Danimarka Savunma Bakanı Sören Gade’nin ziyaret talebini reddederek gösterdi. Dışişleri de bütün Sudanlı şirket ve kurumları, bu ülkenin ürünlerinin ithaline son vermeye çağırdı. İran ise tepkisini Danimarka’nın Tahran Büyükelçisi’ne iletti. Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki’nin de Kopenhag’a mektup göndererek, “Danimarka hükümeti ile gazeteden, bütün Müslümanlardan özür dilemesini istediği” kaydedildi. Irak yönetimi, tepkisini Danimarka’nın Bağdat Büyükelçisi’ne iletirken, Şii lider Sadr'a bağlı bir grup ise karikatürleri protesto için Bağdat'ın merkezinde çadır kurarak açlık grevi başlattı. Danimarka yönetiminin Müslümanlardan özür dilemesi için dün Gazze, Şam ve Tel Aviv’de gösteriler düzenlendi. Dış Haberler Servisi 01.02.2006
ABD'nin Ankara Büyükelçisi:
Karikatürleri de protestoları da kınadık
A.A.
www.hurriyet.com.tr
Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Hz. Muhammed
karikatürlerinin yayınlanmasını kınadıkları gibi karikatürlerin ardından
gerçekleştirilen protesto gösterilerinde yaşanan şiddet olaylarını da
kınadıklarını söyledi.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Hz. Muhammed karikatürlerinin
yayınlanmasını kınadıkları gibi karikatürlerin ardından gerçekleştirilen
protesto gösterilerinde yaşanan şiddet olaylarını da kınadıklarını söyledi.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na gerçekleştirdiği nezaket ziyaretinin ardından
gazetecilerin sorularını yanıtladı. Wilson, ABD’nin karikatür krizi konusundaki
tavrının sorulması üzerine, bu karikatürleri "çirkin bulduklarını ve
yayınlanmaması gerektiğini düşündüklerini" belirtti. Wilson, ancak karikatürler
kadar, söz konusu eylemi protesto ederken bazı ülkelerde yaşanan şiddet
olaylarını da kınadıklarını ifade etti.
Wilson, Türk hükümetinin konu ile ilgili yaptığı açıklamaları da memnuniyetle
karşıladıklarını dile getirdi.
NATO konseyi karikatür krizi ile ilgili
olarak olağanüstü toplandı
A.A.
www.hurriyet.com.tr
İttifak üyesi ülkelerin daimi temsilcilerinden oluşan NATO Konseyi, İslam
dünyasını rahatsız eden karikatürlerin yayınlanmasının ardından yaşanan olay ve
gelişmeleri değerlendirmek için olağanüstü toplantı yaptı.
NATO kaynakları, bugünkü toplantıda, özellikle Afganistan'da meydana gelen
olayların ele alındığını bildirdiler.
Afganistan'daki Taliban rejiminin çökmesinin ardından, 2001 yılı sonunda
düzenlenen Bonn Konferansı'nda, geçici yönetime destek amacıyla, “BM Güvenlik
Konseyi otoritesi altında görev yapacak, gönüllü ülkelerin askerlerinden oluşan
uluslararası koalisyon” şeklinde kurulan Afganistan'daki Uluslararası Güvenlik
Destek Gücü (ISAF), 11 Ağustos 2003 tarihinden itibaren NATO tarafından
yönetiliyor. Afganistan'da, yapılan seçimlere güvenlik desteği veren NATO,
2005'te Bölgesel İmar Ekipleri'nin (Provincial Reconstruction Teams) (PRT)
kapsama alanını genişletti, ISAF bünyesinde asker sayısını artırdı ve 10 binin
üzerine çıkardı. Karikatür krizi çerçevesinde ISAF kamplarına yönelik
saldırıları değerlendiren NATO Konseyi'nin, gelişmeleri yakından izlediği
bildirildi. NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer'in, Afganistan Devlet
Başkanı Hamid Karzai ile telefon görüşmesinde bulunduğu, istikrar sağlanması
için gereken her şeyin yapılacağı duyuruldu. ISAF komutanlığının da olayların
yaşandığı bölgelere takviye kuvvetler gönderdiği belirtildi. Olayların
“sakinleşmekte olduğunu” bildiren NATO kaynakları, bu olay ve gelişmelerin,
İttifak'ın Afganistan'da barış ve istikrar sağlamaya yönelik irade ve
kararlılığını olumsuz etkilemeyeceğini bildirdiler.
Danimarka'da 'imamlarla uyum diyaloğu'na son
Danimarka'da 'imamlarla uyum diyaloğu'na
son
ANKA 08 Şubat 2006
Danimarka Uyum Bakanı Rikke Hvilshöj, imamlarla uyum konusunda başlatılan
diyaloğa son vereceklerini belirtti. Hvilshöj, bu karara gerekçe olarak
karikatürlerin yayınlanmasının ardından imamların Ortadoğu’ya yaptıkları ziyaret
sırasında "çok abartılı" bir şekilde Danimarka’yı şikayet etmelerini gösterdi.
Danimarka Uyum Bakanı Rikke Hvilshöj, Arap kökenli imamların Arap
televiyonlarında ve medyasında Danimarka ile ilgili yaptıkları açıklamalarında
hükümetin yürürlüğe koyduğu uyum sürecine ilgi göstermediklerini belirterek,
imamlarla uyum konusunda başlatılan diyaloğa son vereceklerini bildirdi.
Hvilshöjy, diyaloğun sona erdirilmesine bir başka gerekçe olarak da,
Jyllands-Posten gazetesinde Hazreti Muhammed karikatürlerinin yayınlanmasının
ardından imamların Ortadoğu’da bir dizi Arap ülkesine yaptıkları ziyareti ve bu
ziyaret esnasında çok abartılı bir şekilde Danimarka’yı şikayet etmelerini
gösterdi.
Haber.dk’ya göre, Danimarka hükümeti, ülkedeki imamlar ile uyum ve terör
konularında görüşmeler yapmıştı. Hükümet, imamların uyum konusunda önemli rol
oynadığını belirterek kendilerinden uyum konusunda yardımcı olmalarını istemişti.
'Bu ölüm barışa katkı olsun'
'Bu ölüm barışa katkı olsun'
Roma Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri Papa 16. Benediktus, “Rahip Santoro'nun
ölümünün, halklar arası barışa katkı olmasını diliyorum” dedi.
8 Şubat 2006 www.hurriyet.com.tr
Trabzon'da silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Katolik Papaz Andrea
Santoro'nun ölümü, İtalya'da infial yaratmaya devam ediyor.
Gazeteler olayı bugün de manşetten verirken, Roma Katolik Kilisesi'nin ruhani
lideri Papa 16. Benediktus, Vatikan'da genel kabul törenindeki konuşmasında
Santoro'nun ölümüne de değindi.
16. Benediktus, “Rahip Andrea Santoro'nun yaşamını feda etmesinin, dinler arası
diyaloğa ve halklar arası barışa katkı olmasını diliyorum” dedi.
Papa, dün itibarıyla Santoro'dan bir mektup aldığını da anlatarak, şöyle konuştu:
“Onun Trabzon'daki Santa Maria Kililesi'ndeki küçük Hıristiyan cemaatiyle bana
31 ocakta yazmış olduğu güzel mektubu dün aldım.
Mektuptaki derin heyecan da, onun rahiplik arzusunun ve gayretlerinin aynası
niteliğindedir.”
Aynı mektupla Trabzon'daki kilisenin müdavimi kadınlar tarafından yazılmış bir
mektubun da kendisine ulaştığına değinen Papa, “Beni oraya davet ediyorlar. Bu
mektupta da, Mesih sevgisi ve aşkının izlerini görüyorum” dedi.
Papa, Santoro'nun kaleme aldığı mektubun, Vatikan'ın resmi yayın organı
L'Osservatore Romano gazetesinde yayımlanacağını da sözlerine ekledi.
Roma'da 12 Türkün yaşamını yitirdiği ve 18 Türkün yaralandığı otobüs kazasına iç
sayfalarda kısa bir haber olarak yer veren İtalyan basını, Santoro'nun
ölümünüyse bugün yine manşetten verdi. Manşetlerde, Santoro'yu öldürülmesinin
karikatür kriziyle ilgili olduğu vurgulandı.
Corriere Della Sera gazetesi, “Rahip Andrea'nın katili itiraf etti” manşetini
kullandı. Spot cümlelerindeyse şu ifadelere yer verildi:
“Katil, 16 yaşında. Polis kaynaklarına göre, katil karikatürlerden etkilenmiş.
Kardinal Camillo Ruini, naaşı teslim aldı. Karikatür krizi nedeniyle
Afganistan'daki İtalyanlar taşlandı.”
La Repubblica gazetesi de, “Öldürülen papazın katili konuştu” dedi. Katilin
itirafıysa alt başlıkta, “Muhammet karikatürlerinden etkilendim” cümlesiyle
özetlendi.
La Stampa gazetesiyse “Karikatürlerden etkilendim” cümlesini manşet olarak
kullandı.
İtalya Katolik Piskoposlar Kurulu'nun resmi yayın organı Avvenire gazetesiyse
daha uzun bir manşet kullanarak, “Rahip Andrea'nın katili: Karikatürlerden
etkilenmiştim” dedi.
İç sayfalarda da konuya geniş yer ayıran İtalyan basınında, özellikle Kilise
yetkililerinin beyanatlarındaysa Hıristiyanların dünyanın pek çok yerinde zulüm
ve takibata uğradıklarından söz etmeleri dikkati çekti.
İtalyan Bakan Calderoli’den Haçlı Seferi çağrısı
Mehmet ÇİFTÇİ/MADRİD, (DHA) 08
Şubat 2006
İTALYA’da Kuzey Birliği Milletvekili ve Reformlar Bakanı Roberto Calderoli,
16’ncı Papa Benediktus’un derhal harekete geçerek ’İslam dünyasına karşı Haçlı
Seferleri başlatması’ çağrısında bulundu.
Bakan Calderoli, ’Hıristiyan dünyasının toplu bir İslam köktendinciliği
tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını’ savunarak Papa 16’ncı Benediktus’un tıpkı
5’inci Papa Pio ve 9’uncu Papa Inocencio’nun 16 ve 17’nci yüzyıllarda Viyana
kapılarına dayanan Türkler ile Lepanto Savaşı sırasında yaptığı gibi tüm
Hıristiyan aleminin toplu halde İslama karşı savaş vermesi gerektiğini öne sürdü.
’İslam dünyasının, çizmeyi aşan hareketlerle Hıristiyanlara karşı savaş
açtığını’ iddia eden Bakan Caldoreli, ’buna sessiz kalan Hıristiyanların
harekete geçmemesi halinde ağır bir bedel ödeneceğini’ savundu.
Yeni bir Haçlı Seferi gerekiyor"
Yasemin Taşkın
www.milliyet.com.tr
Karikatür kriziyle başlayan gerilimde uluslararası
toplum tarafları anlayışlı ve sakin olmaya çağırırken, bir bakandan inanılmaz
sözler... İtalya Reform Bakanı Calderoli, laik Türkiye'yi örnek gösteren
gazeteciye ağır hakaret etti. Bir gazeteye de işte böyle dedi.
Bir Danimarka gazetesinde Hz. Muhammed'i tasvir eden
karikatürlerin yayınlanmasıyla başladı kriz... Müslümanlar'ın öfke dolu
gösterileri şiddete dönüşürken, şimdi de ağız dalaşları "ırkçı" boyuta
sürüklemeye başladı. İtalya Reform Bakanı Roberto Calderoli, sert ırkçı
konuşmalarıyla ortalığı karıştıracak gibi... Karikatür kriziyle ilgili katıldığı
bir TV programında Türkiye'yi ve İslam dünyasını savunan Filistinli kadın
gazeteci Rula Jebreal'e ağır hakaretlerde bulundu. Kadın gazeteci "İslam
dünyasında iyi insanların da olduğu ve her Müslüman'ın terörist olarak
görülmemesi gerektiğini" savunduğu sırada programa Bakan Calderoli telefonla
bağlandı.
"IRKÇI OLMAK TERÖRİSTTEN İYİ"
Jebreal için "Şu güneşte fazla kalmış (ten rengine atfen), çöller ve
develerin olduğu yerden gelen bayan, ismini bile hatırlamıyorum zaten, sussun
artık!" dedi. Program sunucusu tarafından uygar davranmaya davet edilen
Calderoli "Ilımlı İslam denilen dünyada her yıl kıyılan 160 bin Hıristiyan
hakkında bu bayan ne diyor duymak isterim" diye saldırısını sürdürdü. Stüdyoda
kendisini ırkçı olmakla suçlayanlara da "ırkçı olmak terörist olmaktan iyidir"
dedi.
"HAÇLI SEFERİ'NE İHTİYAÇ VAR"
Jebreal'in Türkiye'yi örnek göstererek "70 milyon laik Türk'ü de kötü
örneklerin yanına mı koyuyorsunuz" sözlerine karşılık da "İstiyorlarsa ellerinde
tutsunlar" dedi. Bakan Calderoli, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girişinin "Hıristiyan
Avrupa'nın İslamlaştırılması anlamına geldiğini" ve "doğaya aykırı olduğunu"
savundu. Aynı zamanda sağcı Kuzey Ligi partisi üyesi olan Calderoli, La
Repubblica gazetesine yaptığı bir açıklamada da "Papa Ratzinger'e İslam
tehtidinden korunmak için davet yollamak lazım. Yeni bir Haçlı Seferi'ne ihtiyaç
var" dedi. Gelişmelere misilleme olarak İslamcı sitelerde Yahudi soykırımıyla
dalga geçen karikatürler yayınlanmaya başladı.
09.02.2006 PERŞEMBE
Rasmussen için kelimeler yetmedi!
Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in karikatür krizinde sergilediği tavır, sadece İslam dünyasında değil birçok sağduyulu Danimarkalıda da hayal kırıklığı meydana getirdi.
Resmen özür dilemeyerek olayı ‘ifade özgürlüğü’ çerçevesinde değerlendiren Rasmussen’in, “Ben olsam basmazdım.” açıklamasından sonra harekete geçen Information gazetesi, 12 karikatüristten “Başbakanın kriz sırasındaki tavrını çizmelerini” istedi. Karikatürleri, ‘Kelimeler yetersiz kalınca’ başlığıyla yayınlayan gazete, “Sadece Müslümanlar değil; Danimarkalılar da Rasmussen’in ne demek istediğini anlamakta güçlük çekti.” açıklamasını yaptı. Bu karikatürlerin birinde, boykottan en çok zararı gören Arla firmasının logosu olan ineğin üzerine binen Rasmussen, “Özür dilerim.” diyor. Bir diğerinde Danimarka bayrağını tutuşturan bir Ortadoğuluyu durdurmaya çalışan Rasmussen’e Jyllands Posten’in yayın yönetmeni Carsten Juste ve aşırı sağcı lideri Pia Kjaersgaard engel olmaya çalışıyor. Bir karikatürde de Rasmussen çarmıha gerilmiş şekilde çizilmiş. Başka bir çizimde ise başbakanın “ifade özgürlüğü balonu”, ağzı kalem ucu şeklinde olan bir pelikan tarafından patlatılıyor. Danimarkalı bakanların “İnsan hakları boş laf. Yabancılar okkalı bir tekme istiyor; bunlar kuş yuvası gibi her yeri doldurdu.” diye konuşturulduğu başka bir illüstrasyonda ise Rasmussen, “Özür dilerim. Ama mizah anlayışımız böyle; bunu siz anlamıyorsunuz.” diyor. Bu arada Dışişleri eski Bakanı Uffe Ellemann Jensen, Carsten Juste’nin istifasını istedi. Ancak Juste, istifa etmeyeceğini duyurdu. “İfade özgürlüğünün sınırını test etmek için bu karikatürleri yayınladık.” diyen Jyllands Posten’in kültür editörü Flemming Rose ise, İran'da yayımlanan Hemşehri gazetesinin Yahudi soykırımı ile ilgili açtığı uluslararası karikatür yarışmasına destek verdi. Rose, CNN'e yaptığı açıklamada “Hemşehri ile karikatürleri aynı gün yayınlamak istiyoruz.” dedi.
Hasan Cücük, Kopenhag www.zaman.com.tr
08 Şubat 2006 Çarşamba
www.turkiyegazetesi.com
Bush’tan Rasmussen’e destek telefonu
Ünsal TURAN / KOPENHAG 8 Şubat 2006
ABD Başkanı George W. Bush dün Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’i
telefonla arayarak Hz. Muhammed karikatürleriyle ilgili kriz sürecinde
vatandaşları çeşitli ülkelerde zor durumlarda kalan Danimarka’ya desteğini
iletti.
Bush, Danimarka Başbakanı’na, diplomatik misyonlarına ve Danimarkalılara yönelik
şiddete karşı yanlarında olduğunu belirtti. Beyaz Saray Sözcüsü Scott McClellan,
bu süreçte bütün tarafların "şiddetle değil diyalog ve müsamahayla" çıkış yolu
araması gerektiği konusunda iki liderin mutabık kaldıklarını söyledi. Danimarka
Başbakanı Rasmussen ise düzenlediği basın toplantısında İslam dünyasını rahatsız
eden karikatürlerin yayınlanmasını protesto için başlatılan gösterilerin küresel
bir krize dönüştüğünü söyledi. "Şimdi büyüyen bir krizle karşı karşıyayız"
diyerek herkese sakin olması çağrısında bulunan Rasmussen, uluslararası toplumun
krize barışçıl çözüm bulmasını ümit ettiklerini de bildirdi. Rasmussen, "Başbakan
Erdoğan ve İspanya Başbakanı Zapatero’nun Herald Tribune gazetesindeki ortak
yazıları hakkında ne düşünüyorsunuz" şeklindeki sorumuza "Başbakan Erdoğan
şiddet olaylarının son bulması ve sorunun diyalogla çözülmesi çağrısında
bulunduğu için kendisine teşekkür ediyoruz. Bizim için çok önemli olan bu
açıklamaları takdirle karşılıyoruz" dedi.
Copyright ©
2005 Hispano-Turco.Com
All Rights Reserved. Her Hakkı Saklıdır.
Propiedad Intelectual.